Anasayfa > Blog > A Plague Tale: Innocence İnceleme

A Plague Tale: Innocence İnceleme

A Plague Tale: Innocence İnceleme

A Plague Tale: Innocence kesinlikle deneyim edilmesi gereken bir oyun. Zengin senaryosuyla hem fantastik hem de tarihi olayları harmanlayan ve güçlü görsel anlatımıyla bunu destekleyip; etkileyici müzikleri ile de süsleyen yapım yılın en iyilerinden biri olmaya aday.

8

Asobo Studios tarafından geliştirilen A Plague Tale: Innocence, tarihin en karanlık günlerini muazzam bir şekilde resmederken, kardeşlik bağının naif fakat sorgulanamaz gücünü konu alıyor. İnsanlık tarihinin en korkunç günlerini, kardeşlik ve dostluk arasındaki sevgiyle birlikte işleyen oyun; Kara Veba dönemine etkileyici bir pencere açıyor.

Avrupa’yı dümdüz eden, 26 milyon insanı ölüme sürükleyen veba kapıdadır. Kara sıçanlar etrafta cirit atarken, Engizisyon askerleri ahlaki sınavı vermek yerine hastalıkları öldürmeyi tercih etmektedir. Avrupa ölüme sürüklenirken, De Rune hanedanının kalesinde başlar hikayemiz.

 

Hikaye (Spoiler yok.)

a plague tale innocence

Amicia De Rune genç ve neşeli bir hanımefendidir. Annesi ve kardeşini çok göremeyen Amicia, genelde babasıyla vakit geçirmekte; mütevazı kalesinde sapanıyla alıştırmalar yapmaktadır. Babasıyla avlara çıkan Amicia, henüz genç bir kız olmasına rağmen oldukça yaman ve zekidir. Amicia çocukluğundan bu yana kendisinden pek küçük olan erkek kardeşi Hugo De Rune’dan ve sürekli onunla ilgilenen annesinden uzak kalmıştır ve aynı kalede yaşamalarına rağmen onları görmesine izin verilmemiştir.

Kara Veba’nın vurmasıyla birlikte, Engizisyon askerleri her yeri gezmeye başlamış ve Amicia’nın kardeşi Hugo De Rune’nin peşine düşmüşlerdir. Engizisyon’un De Rune kalesine saldırması sonucu karakterimiz, kendisini hiç görmediği kardeşiyle yapayalnız bulur. Artık ailesiz, vebanın ortasında ve doğru dürüst tanımadığı öz kardeşiyle birlikte doğduğu yerden kaçan Amicia De Rune, Engizisyon’un neden kardeşinin peşinde olduğunu bilmez. Emin olduğu tek şey ablalık içgüdüsüyle kardeşini koruması gerektiğidir. Oyun, yer yer bu içgüdünün kırılma noktalarını etkileyici bir şekilde tasvir ederek, Amicia De Rune karakterini basitlikten de kurtarır.

Karakterimiz, bu kaçış hikayesinde bilinmeyen birtakım sebepler dolayısıyla yanında bulunmasına izin verilmeyen kardeşini tanımakla kalmaz, neler yapabileceğini de görür. Hem kendini hem kardeşi Hugo’yu hem de insanoğlunun nelere göğüs gerebileceğine yavaş yavaş şahit olan Amicia, kara sıçanlarla boyanmış bir kabusta kardeşiyle yalnız kalmıştır. A Plague Tale: Innocence, birbirini doğru dürüst tanıyamamış iki kardeşin güçlenen bağını oldukça etkileyici bir şekilde anlatırken, kara vebanın etkilerini de kan dondurucu bir şekilde tasvir eder.

Çürüyen Bir Avrupa

Oyun sahip olduğu muazzam grafik ve görsel anlatım ile senaryoyu güçlendirmekle kalmayıp, “basit bir veba hikayesinden” çok daha fazlasını vadediyor.

Sıçan mekaniğini oldukça tatmin edici şekilde kullanan oyun, başta çizgisel oynanış anlayışını benimsese de, akabinde çeşitliliğe de imkan sağlıyor. “Gizli gitmek ya da saldırmak zorunda olmadığınız” bölümlere sahip olan yapım, sürükleyici atmosferi ile birlikte akıl almaz sahneler sunuyor. Alışılagelmiş kara veba hikayelerini yeniden anlatan ve bunu yaparken de tarihe dayanma fikrini benimseyen oyun, Jüstinyen Salgını, Simyacılık ve daha birçok tarihi olay ve ideolojiyi de bünyesine katıyor.

Adeta sizi alıp götüren müzikleri ile oynanışı destekleyen yapım, etkileyici karakter seslendirmeleri ile oyuncuyu kendi dünyasına çekmekte de başarılı oluyor.

Müzik

a plague tale innocence

Oynanışla sürekli etkileşim halinde olan oyunun müzikleri hareketlerinize göre değişiyor. Karakterinizin yaptığı hamleler ile birlikte farklı ezgileri zaten halihazırda devam eden müziğe ekleyen oyun, oldukça etkileyici bir deneyim sunuyor. Etrafınızda yüzlerce kara sıçan etinizden bir parça koparmak için çıldırırken, meşaleyi sağa sola savurup, kar yağışının altında yürürken size eşlik edenler buruk bir umut ve oyunun muazzam müzikleri oluyor.

Oynanış

a plague tale innocence

Daha önce de belirttiğimiz üzere crafting sistemi ile tekdüzeliği ortadan kaldırmayı ve oynanışı kolaylaştırmayı hedefleyior A Plague Tale: Innocence. Yenilikçi olmasa da sahip olduğu mekaniği destekleyen Crafting sistemi, üzerinizde taşıdığınız eşyaların sayısını arttırma, koşarken daha az ses çıkarma gibi etkenlerin üzerine yoğunlaştırılmış. Bununla birlikte oyunda ilerledikçe Crafting sisteminin alt dalları açılıyor ve simyacılık üzerine de geliştirmeler yapılabiliyor.

Oyunda Devorantis, Ignifer, Odoris, Luminosa ve benzeri Latince isimler taşıyan simya karışımları kullanarak çeşitli tehlikelerden kurtulmaya çalışıyor, bu karışımları etraftan topladığınız bileşenler ile üretiyorsunuz.

Görsellik

Korkunç bir dünya ancak bu kadar muazzam resmedilebilirdi. Görsel anlatım ve sanat tasarımı konusunda inanılmaz tatmin edici olan yapım, oyun esnasında durup etrafa bakmanızı sağlıyor. Oyunun en büyük sorunu ise en güçlü olduğu yerde doğuyor.

Karakter animasyonlarında pek yetersiz olan oyun, robot gibi hareket eden ve diyaloglar ile senkronize edilmemiş ağızlarla karşımıza çıkıyor. Karakter ve dünyanın, farklı ekipler tarafından geliştirildiğini ve sonradan eklendiğini düşünebilirsiniz. Neyse ki etkileyici seslendirme ile bu ayıbını bir miktar kapatan oyun, başka bir sorunla karşımıza çıkmıyor.

Yazarın Deneyimi – A Plague Tale: Innocence

Yaklaşık 13 saatlik bir oynanış vadeden A Plague Tale: Innocence beni o kadar etkiledi ki, bir oturuşta bitirdim. Sabah saatlerinde oynamaya başladığım oyun gece bitmişti. Senaryosu pek özgün olmasa da, kara veba ile harmanlanışı ve kardeşlik öyküsünü dallanıp budaklandırması; A Plague Tale: Innocence’a bir kez daha geçer not vermeme sebep oluyor.

Crafting sisteminin ve toplanabilir ögelerin oynanışa çeşitlilik katması ve karakter ekipmanınızın yükseltilmesi; oyun boyunca sürekli kullanacağınız ögelerin sayısını arttırıyor. Kara sıçanlar oyun boyunca pek çok kez tehdit olmaktan çıkıyor ve ürettiğiniz eşyaları kullanarak dostlarınız haline geliyor. İsterseniz gizlice, isterseniz saldırarak oynayabileceğiniz oyun sizi samimi ve gerçekçi diyaloglarla sürekli aktif tutuyor.

Akıllıca tasarlanmış bölümleri, çürümüş cesetler, asılmış insanlar, vebaya yakalanmış vücutlar, sıçanlar ve metale bürünmüş şövalyelerle daha da zengin hale geliyor. Veba gerçeğini gözümüze kadar sokan oyun, meramını o kadar etkileyici bir şekilde anlatıyor ki; kendinizi Amicia’nın yerine koymaktan, Hugo’ya üzülmekten alamıyorsunuz. Bu noktada oyunu oynarken gözlerimin pek çok kez dolduğunu söylemem gerek.

a plague tale innocence

Son Söz

A Plague Tale: Innocence kesinlikle deneyim edilmesi gereken bir oyun. Zengin senaryosuyla hem fantastik hem de tarihi olayları harmanlayan ve güçlü görsel anlatımıyla bunu destekleyip; etkileyici müzikleri ile de süsleyen yapım yılın en iyilerinden biri olmaya aday.

Oyun dünyasından habersiz kalmamak için bizi takip edin.

 

Hakkında Kerem Doğan Karakoç

Kerem İstanbul Üniversitesi'nde edebiyat okuyor ve dört yılı aşkın bir süredir internetin çeşitli köşelerinde yazarlık yapıyor. Boş zamanında da tekrar tekrar Blade Runner izliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir