Contra: Operation Galuga İnceleme

Contra: Operation Galuga oyun dünyasının güzel anılarla hatırladığımız klasiğini yeni nesil oyun standartlarıyla buluşturuyor. Orijinaline aşık olmamızı sağlayan formül, canlı grafikler ve etkili oynanış mekanikleriyle neredeyse 40 yıl sonra karşımızda.

Oyun dünyasının klasiklerine geri  Contra: Operation Galuga, çok sevdiğimiz Contra’ya sadık kalırken modern standartlarından da geri kalmıyor. Operation Galuga’nın şu ana dek Konami’nin envanterindeki en iyi “yeniden yorumlama” olduğunu söyleyebiliriz.

Japon oyun devinden gelen bir önceki çıkış Metal Gear Solid: Master Collection olmuş ve serinin hayranları PC’ye aktarılan sürümlere teknik açıdan yeterince odaklanılmadığını düşünmüştü.

Contra: Operation Galuga ise eski ile yeniyi birleştirme konusunda iyi bir iş çıkarıyor. Contra’nın başında saatler geçirip zorluğuyla mücadele edenler de, daha önce hiç Contra oynamamış olanlar da Operation Galuga’yı sevecek.

Geliştirici WayForward’ın orijinalin oynanış döngüsünü modern bir şekilde yenilerken kritik hatalara düşmediğini de belirtmek gerek. Örneğin yeni kitlelere ulaşmak için oyun zorluğundan taviz verilmemiş.

Bu kararlar sayesinde Operation Galuga pek çok yönüyle iyi bir 2D aksiyon olmayı başarıyor. Ancak belki Contra’nın özündeki antik sınırlamalar belki de doğrudan geliştirici kararları yüzünden burada beklentilerin ötesine geçen bir deneyim de yok.

Contra: Operation Galuga – Orijinale Mutlak Sadakat

Contra: Operation Galuga ilk andan itibaren run-and-gun formüllerini başarıyla kullanıyor. Zıplarken cenin pozisyonunda salvolar atan karakterlerinden, çevreye yerleştirilmiş otomatik tüfeklere kadar ekrandaki her şey Contra’ya bir saygı duruşu gibi. Bu sadakat ilk seviyenin son bölümüne kadar kendisini bolca gösteriyor.

Operation Galuga köklü oyun türünü çeşitli küçük çaptaki yeniliklerle de zenginleştirmeyi hedeflemiş. Yeni silah türleri toplayabiliyor ve bunları L2 ile aşırı şarj ederek (overcharge) çok daha etkili şekilde kullanabiliyoruz. Bu daha sonra silahı kaybetmemize sebep olsa da ekranın kurşunlardan görülmediği ve düşmanların üzerinize yağdığı noktalarda çok kritik fayda sağlıyor.

Çifte zıplama, sağa sola hızlıca kaçınma (dash) ve yeni silah mekanikleri oynanışa  doğru yönde hizmet etmiş. Ancak bu tür yenilikler Operation Galuga’yı “Contra efsanesinin ihtişamlı geri dönüşü” haline getirmiyor. Sevdiğimiz tüm yönlerine rağmen Operation Galuga “Contra’nın mütevazı bir modern yorumlaması” olarak kalmayı tercih ediyor.

Mütevazı Bir Geri Dönüş

Operation Galuga bazen çok renkli gelecek olan Contra macerasını uzun diyaloglar ve heyecanlandırmayan bir hikaye örgüsüyle birleştirmiş. Ancak oyunda heyecanla takip etmek isteyeceğiniz bir öykü de yok.

Zorlandığınız ve tekrar denemeniz gereken bölümlerde kendinizi aynı diyalogları tekrar tekrar duyarken buluyorsunuz. Kötü adamın peşinde koşarken basmakalıp monologlar dinlemenin de hiçbir iyi yanı yok. Dolayısıyla Operation Galuga’nın kendisini anlatmaya çok meraklı hikayesi oyunun en zayıf yönlerinden biri.

Fakat burada bir run-and-gun klasiğinin modern yorumlamasından unutulmaz bir hikaye beklemek de adil değil. Günün sonunda Operation Galuga çılgın kahramanları, Rambo’dan çıkmış gibi görünen canlı sahneleriyle modern bir arcade oyunu.

Farklı Oyun Modlarıyla Klasik Contra Deneyimi

Oyunun en sevdiğim yönlerinden biri de farklı oyun modları oldu. Story ve Arcade modları arasındaki farklı zorluk seviyeleri, hem klasik Contra aksiyonunu deneyim etmemi hem de zorlandığım noktalarda farklı yeteneklerle tekrar denememi sağladı. Hikayenin sonuna doğru açılan yeni karakterlerle beraber 1980’lerdeki aksiyon filmlerindeki klasik unsurların aşırıya kaçtığı bu macerayı çok sevdim. Hem klasik hem de modern yapısıyla Operation Galuga, modern co-op nişancılar arasında kesinlikle bir şansı hak ediyor.

Buradaki modern nitelik ise Operation Galuga’nın yeni silah güncellemeleri ve oyun dükkanı ile beraber sağlanıyor. Klasik Contra’da gördüğümüz silahların yanlarına yenileri eklenirken, oyun içi dükkan da deneyiminizi doğrudan zenginleştiren güncellemelerin kilidini açıyor.

Operation Galuga’da karakterinize kazandıracağınız yeni özellikler düşman mermilerinin sonu gelmediğinde kritik bir rol oynuyor.

Özellikle hikaye modunda farklı seviyelerde hangi güncellemelerin daha faydalı olacağına da dikkat etmelisiniz. Buradaki oynanış döngüsü de bölümlerin zorluğunu daha katlanabilir kılmak üzerine inşa edilmiş.

Bunlar Operation Galuga’nın en sevdiğim yönleri arasında yer aldı. Zorlayıcılığıyla öne çıkan oyunda en iyi silah güncellemelerini en doğru seviyelerde kullanmaya çalıştım. Böylece Operation Galuga, -her ne kadar nispeten hızlı bir şekilde unutacak olsam da- oynamaktan çok keyif aldığım bir oyun oldu.

Contra: Operation Galuga İnceleme – Son Söz

Contra: Operation Galuga, oyun sahnesine geri dönen Konami’nin son dönemdeki başarılı denemelerinden biri. Oyun sevdiğimiz Contra’nın özündeki formülü hiçbir taviz vermeden günümüz standartlarında tekrar yorumluyor. Aynı zamanda bir run-and-gun oyunundan muhtemel tüm beklentilerinizi de karşılıyor. Ancak parıldayan yönlerine rağmen, orijinal oyuna fazla sadakati ve yenilikçi taraftaki eksikliğiyle aklınızda kalıcı yer etmeyebilir.

Yine de Operation Galuga’nın özellikle co-op eğlence önerisini unutmamak gerek. Arkadaşlarınızla beraber atılacağınız dört kişilik co-op moduyla çok eğleneceğinize şüphe yok.

Olumlu

• Orijinal Contra’ya sadık bir modern yorumlama
• Sıkıcılıktan uzak, keyifli run-and-gun mekanikleri
• Tekrar oynanışı destekleyen dükkan mekaniği
• Dört kişilik co-op modu çok eğlenceli

Olumsuz

• Orijinale aşırı sadakat Operation Galuga’yı kolay unutulabilir kılıyor
• Klişe hikayesi ve basmakalıp diyaloglar yorucu olabiliyor