Anasayfa > Blog > İddiamızdır: En Organik Oyuncu Bu Topraklardadır!

İddiamızdır: En Organik Oyuncu Bu Topraklardadır!

Oyuncu olmanın devasa şirketleri ihya ettiği bu dönemde, her yemek menüsünün önüne “oyuncu” kelimesinin getirildiği bu son günlerde; oyuncu kavramını sorgulamak da bize düştü. Sorguladık, mercek altına aldık ve bir iddia ile çıkageldik:

Türk gençliği olarak dünyanın en gerçek, en organik ve en sağlam oyuncularıyız.

 

Oyuncu Teriminin Ürünleştirilme Süreci

oyuncu

Böyle bir iddia ile ortaya çıkmak kolay olduğu kadar gülünç de. Fakat reklamcılık 101 kitabından öğrendiğimiz bilgiler sonucunda anladık ki; önce ilginizi pek absürt bir argüman ile çekmemiz gerekiyor.

Son beş yıl öncesine kadar gamer gibi şemsiye terimler sosyal statünün en altında görülüp, dalga geçme ögelerinde materyal olarak kullanılırken; zaman içerisinde bu durum değişti. Özellikle devasa şirketlerin ürünlerini daha iyi pazarlama konusunda kullanılabileceğinin fark edilmesinden sonra, mizah materyali olarak kullanılabilen bu kavramlar reklamlama stratejilerine dönüştü. Bunun günlük hayattaki tezahürü de “Oyuncu musun? O zaman havalısın. Oyuncu menü almak ister misin?” oldu.

Bu durumun oyun oynamayı seven insanlar arasındaki etkileşim üzerindeki etkisi de bir hayli komikti. Uzun bir süredir “oyun oynamayı sevdiği için ve sürekli olarak oyun oynadığı için” garipsenen insanlar ortaya çıkan bu “gamer” muhabbetine gülüp geçtiler. Reddit, Twitter ve YouTube gibi mecralarda oyuncu kültürünün normalleştirilmeye çalışmasına kahkaha attılar. Ama zaten normaldik ve kendi rafine kültürümüz içerisinde yaşamaya ve doğal olarak oyunumuzu oynamaya devam ediyorduk.

Oyuncu olgusunun pazarlaştırılma sürecinin küresel sonuçları böyle oldu. Peki memleketimizde durum nasıldı diye sorarak iddiamıza dönmek istiyoruz. İki el League of Legends maçı atan Türk oyuncusu arkadaşıyla buluştuğunda Aşırı Havalı Oyuncu Menüsü mü satın alıyordu? Veya üzerinde Ben Oyuncuyum, Çok Havalıyım yazan rozetler mi takıyordu? Telefon kapağının arkasında gamer mi yazıyordu ya da?

Eğer öyleyse üzülüyoruz. Ama biliyoruz ki bu topraklarda yetişen ve oyun oynamayı seven insanlar pek farklılar. Oyun oynamayı seven insanlar diyorum, çünkü kafamızın içine tıkılmaya çalışan yeni yetme “oyuncu” kavramından kaçmaya çalışıyorum.

 

Bu Memleketin Oyuncuları

oyuncu resim 2

Bu memleketin genç oyuncusu farklıdır çünkü o oyun oynamanın çeşitli ayrımlarının hepsine varmıştır. Organiktir çünkü zaman içerisinde bu ayrımı tatmış ve olgunlaşmıştır. Sağlamdır çünkü en sığ imkanlarda oyun oynamak adına çeşitli zorlukları aşmayı da bilmiştir.

Öyle ki sabahın köründe dışarıya çıkıp futboldan saklambaça, sopalarla silah yapmaktan, birdirbire kadar her oyunu oynamış; akşam ezanına doğru eve çağrılmasının ardından eski ve tozlu bilgisayarında dijital dünyaya entegre olmuştur. Gün içerisinde birbirine taktığı isimlerle dijitalde rumuz oluşturan bu gençler, internet kafelerde Yüzük atmış, kırık fareler ile Counter Strike oynamıştır.

cs oyuncu

oyuncu karşılaştırma

Ailesinin “biz böyle miydik, yeni nesil hep bozdu” gibi çeşitli serzenişlerine rağmen durmayan bu nesil, işe yarayacağını sanarak internet kafe bilgisayarlarındaki oyun simgelerini küçük hafıza disketlerine taşımıştır. Kendi bilgisayarı bozulduğunda arkadaşının evine yığılan bir grup çocuk oyun oynama aşkıyla monitöre dikmiştir gözlerini.

 

Akşama kadar dışarıda top koşturan bu çocuklar, eve döndüklerinde Ender portalı için gezinirler. Dijital ve gerçek dünya arasındaki o niş geçişi o kadar iyi benimsemişlerdir ki, bizce ara bir nesil olmuşlardır. Bir sonraki neslin saatlerce tabletlerde YouTube videosu izlemesinin normal olmadığını bilecek ve sokakta oluşan morlukların ve çiziklerin ne kadar gerçek hissettirdiğini hatırlayacak kadar organiklerdir.

Bir önceki neslin “çanak çömlek vardı bizim zamanımızda” derken ne anlatmak istediğini idrak edebilecek olan bu toprakların oyuncusu sağlamdır. Çünkü ekmek almaya kapüşonunu örterek Ezio gibi gider. Halı saha maçında iyidir ama FIFA’da rakibi yoktur. Mahallede güzel bir araba gördüğünde “kaç basıyor?” diyerek heyecanla ibreye bakar ama Need for Speed oynarken gözleri hızla geçip giden yoldadır.

İşte bu yüzden bu toprakların oyuncusunun kendine ait bir fast food menüsü yoktur, olması da pek lüzumsuzdur. Bu memleketin oyuncu gençliği organiktir, çünkü oyunla büyümüş; oyunla gerçekleştirmiştir kendini.

Hakkında Kerem Doğan Karakoç

Kerem İstanbul Üniversitesi'nde edebiyat okuyor ve dört yılı aşkın bir süredir internetin çeşitli köşelerinde yazarlık yapıyor. Boş zamanında da tekrar tekrar Blade Runner izliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir