Anasayfa > İncelemeler > İlk İzlenim: Call of Duty Vanguard Beta

İlk İzlenim: Call of Duty Vanguard Beta

10-13 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Call of Duty Vanguard Beta sürecini detaylıca inceledik.

Her yıl kesintisiz olarak yeni bir oyunuyla karşımıza çıkan Call of Duty serisi bu yıl II. Dünya Savaşı’na geri dönüyor. Sledgehammer Games tarafından ve diğer Activision stüdyolarının yardımıyla geliştirilen Call of Duty Vanguard, 5 Kasım’da PC, eski ve yeni nesil konsollar için çıkacak. Çıkışından önce ise serinin her oyununda olduğu gibi multiplayer için düzenlenen beta süreci ile oyunculardan geri bildirim toplanıyor. Call of Duty Vanguard Beta süreci iki hafta sonunu kapsayan iki aşamadan oluşuyor. 10-13 Eylül tarihleri arasını kapsayan ilk beta süreci PlayStation 4 ve PlayStation 5 platformuna özel olarak gerçekleşirken, bu betaya sadece oyunu ön sipariş verenler veya erken erişim kodu elde edenler katılabildi. Peki, Call of Duty Vanguard Beta süreci nasıl bir deneyim sunuyor? İlk izlenimlerimizi aktardık.

Haritalar ve Modlar

Öncelikle, ilk beta sürecinde üç harita ve dört oyun modu yer alıyor. Haritalar Gavutu, Red Star ve Hotel Royal. Sırasıyla Gavutu, II. Dünya Savaşı’nın Pasifik cephesinden bir yerde geçerken, Red Star karlarla kaplı ve muhtemelen Rusya’da geçen bir bölüm. Hotel Royal ise bir Avrupa şehrinde yer alıyor. Hotel Royal haritası Call of Duty serisinden aşina olunan büyüklükte ve hem yatay hem de dikine bir mimariye sahip. Gavutu ve Red Star ise görece daha geniş denebilir. Betadaki oyun modları Team Deathmatch, Domination, Kill Confirmed ve Patrol olmak üzere dört adet. İlk üç mod her Call of Duty’de yer alan klasik modlardan ancak Patrol modu, Call of Duty Vanguard ile ilk kez seriye ekleniyor. Bu modda harita üzerinde bir çember sürekli hareket halinde ve bu çemberin içinde durarak puan toplanıyor. Süre sona erene kadar en çok puanı olan takım kazanıyor. Fakat çemberin içinde kaldığınız sürece rakip yerinizi görüyor. Çemberin harita boyunca sürekli yer değiştirmesi bu oyun modunu oldukça dinamik ve bir yandan herkesin çembere doğru gitmesi nedeniyle kaotik hale getiriyor.

Oynanış

Call of Duty: Vanguard, 2019’da çıkan Modern Warfare ile aynı motoru kullanıyor. Bundan dolayı Vanguard genel itibariyle MW ile benzer bir yapıya sahip. Karakterlerin hareket, koşma, tırmanma ve ateş etme animasyonları oldukça yakın. Bununla birlikte Vanguard, MW’deki hantal yapıya kıyasla daha hızlı bir oynanış içeriyor, bu noktada neredeyse Black Ops Cold War kadar hızlı denebilir. Ancak, Call of Duty: Vanguard oynanış ritmine de yenilik getirmeye çalışmış. Oyunda Tactical, Assault ve Blitz olmak üzere üç oynanış temposu var. Bu üç tempo da tüm modlara ve haritalara uygulanabiliyor. Tactical’da takımlar 6v6 olarak ayarlanıyor ve bu nedenle haritada rakiplerle karşılaşmak daha uzun sürüyor. Bu da beraberinde daha yavaş ilerleyip taktiksel ilerleme imkanı sunuyor. Assault ise takımları 10v10 veya 14v14 olacak şekilde ayarlıyor. Bu mod Tactical’a kıyasla daha çatışma dolu, ancak Blitz’den daha düşük tempolu bir oynanış içeriyor. Son olarak ise Blitz, 14v14 veya 24v24 olacak şekilde takımları ayarlıyor. Bu, oyun boyunca daima yoğun bir aksiyon ve çatışma yaşanmasına neden oluyor.

Günün sonunda ise Call of Duty: Vanguard serinin o hızlı tempolu oynanışını kırmaya çalışıyor ancak bunu yeteri ölçüde başaramıyor. Zira, Modern Warfare’de olduğu gibi kapı ve pencelereden göz ucuyla bakma mekaniği bu oyunda da mevcut fakat Tactical modda dahi bunu kullanma gereği duyulmuyor, oyunlar hızlı tempoda ilerliyor. Vanguard’ın getirdiği bir diğer yenilik de haritalarda parçalanabilir yerlerin olması ancak bu oldukça yüzeysel seviyede. Battlefield serisinden aşina olunan ölçüde binaların yıkıldığı bir parçalanma yerine, belli başlı tahta ve cam yapıların yıkılması söz konusu. Vanguard’ın beraberinde getirdiği bir diğer değişim de serinin bir önceki oyunu Black Ops Cold War’daki Scorestreak sisteminin tekrardan Killstreak ile değiştirilmesi. Scorestreak ile öldüğünüzde dahi yaptığınız peş peşe öldürmeler silinmiyor ve oldukça güçlü olan ek silahlara erişim sağlayabiliyorsunuz. Bu sayede her bir maçın sonuna doğru birçok kişi bu silahlardan faydalanabiliyordu. Ancak Killstreak ile söz konusu silahları açmak için gerekene öldürme sayılarına hiç ölmeden ulaşmanız gerekiyor.

Silahlara ve silah eklentilerine gelecek olursak, ilk hafta sonu betasında oldukça fazla silah türü mevcut. Bu beta sürecinde seviye sınırı 30 ve bu seviyeye çıkana kadar birbirinden farklı birçok silahın kilidini açmak mümkün. Ayrıca her bir silahın kendi seviyesi de var. Her bir silahla oynadıkça o silahı seviyesini ilerletmek ve silah eklentilerini açmak gerekiyor. Silahlara 10 farklı kategoride eklenti takılabiliyor ancak her bir silahın eklentileri diğerleriyle birebir aynı. Yani her silah için seviye atlayıp sürekli aynı eklentileri açıyoruz. Silaha özel, birbirinden farklı eklentiler görmedim, belki oyunun final sürümünde farklı olur ancak bu şekliyle oldukça tekdüze. Öte yandan, her bir kategoride onlarca sayıda eklenti mevcut, bu oldukça çeşitli silahlar oluşturmak için ideal ancak her bir silahı özel hissettirebilecek şekilde değil. Zaten II. Dünya Savaşı temalı silahların modellemesi ve kullanımları oldukça iyi hazırlanmış fakat her bir silaha oyundaki tüm eklentileri takmak mümkün olunca tarihi gerçeklikten çok uzak silahlar ortaya çıkıyor.

Teknik Detaylar

Call of Duty: Vanguard online taraf için gayet iyi görseller sunuyor. Ancak ne yazık ki, performans konusunda sınıfta kalıyor. PlayStation 4 Pro’da oynarken sık sık FPS (saniye başına kare) düşüşleri var, oyun sabit 60FPS değil. Özellikle Blitz ve Assault oynanış temposunda kalabalık olduğu için daha yoğun çatışma sahnelerinde can sıkıcı frame rate düşüşleri yaşanıyor. Vanguard’ın betasındaki en büyük sorunlardan biri de seslerin zayıflığı. Düşmanların ayak sesleri o kadar az ki, arkanızdayken veya yanınızdan geçerken duymak neredeyse imkansız. Oyun bu haliyle çıkarsa Call of Duty’i her yıl çok oyunculu modları için oynayanların büyük tepkisini çekecektir. Vanguard’ın teknik açıdan başarılı noktaları da var. Örneğin, artık öldürdüğünüz düşmanların bacak, kol ve kafa gibi her türlü uzvu kopabiliyor.

Sonuç

Call of Duty: Vanguard oyun temposunu ayarlama seçeneği, yıkılabilir yerler, Patrol oyun modu gibi seriye çeşitli yenilikler getirmeyi amaçlıyor ancak bunların çoğu klasik, hızlı ve kaos dolu Call of Duty oynanışını değiştirmek için yeterli değil gibi duruyor. Vanguard’ın senaryo modu nasıl olacak bilinmez ancak çok oyunculu modu Modern Warfare oynanışıyla II. Dünya Savaşı teması bir araya getirilmiş gibi gözüküyor. Teknik sıkıntılar ise can sıkan cinsten.

Call of Duty: Vanguard’ın ikinci beta süreci oyunun çıkış yapacağı tüm platformlar için 16-20 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Bu beta sürecinde ilkine kıyasla daha fazla harita ve mod olacağı açıklanmıştı.

Call of Duty: Vanguard, 5 Kasım‘da PS4, PS5, Xbox One, Xbox Series X|S ve PC için çıkacak.

Söylenti: Call of Duty 2022, Modern Warfare 2 Olacak

Hakkında Serhat Kadir Karataş

Ekibin en yeni üyesi. Witcher 3 hayranı. Beşinci kez başlamayı düşünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir