Masaüstü rol yapma oyunu veya dünyada bilinen adıyla “tabletop role-playing game” nedir ne değildir onu konuşmak için sizlerleyiz. Bu sayede ben de diğerlerinden farklı bir noktaya koyduğum, 14 yıllık hobime bu fırsatla borcumu ödemiş olacağım. Türkiye’de “abilerimiz” tarafından FRP şeklinde de tanıtılsa da bu kavramlar arasındaki farktan bahsetmeden mantığını anlamamız zor olacaktır. RPG’nin ne olduğunu tarif ettikten sonra bu farklara da göz atacağız.
RPG Nedir?
Video oyunlarından da aşina olduğumuz bir kalıp. Role-playing game, oyuncuların bir senaryonun içindeki karakterlerden birini canlandırdığı, karakter adına kararlar verdiği, kurgusal (çoğu zaman) bir dünyada serüvenlerine dahil olduğu bir oyun türüdür. Kısaca video oyunlarında “Aa! Oyunda gücümüze, zekamıza falan puan veriyoruz. Bakayım yetenek de seçiyoruz. O zaman bu bir RPG’dir!” demek doğru olmaz. Adı üstünde rol yapma oyunu. Karakteri sahiden biz mi canlandırıyoruz? Yoksa yazılı senaryo içinde birbirinden aman aman farkı olmayan üç cümleden birini seçiyoruz ve bu sadece görevden para alıp almamamızı mı etkiliyor? Ayrımı burada yapmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
İş masaüstüne geldiğinde bu durum baya farklı işliyor. Bir hikaye anlatıcısı belirleniyor. Burada hikaye anlatıcısı (Story Teller, Game Master, Dungeon Master gibi isimlerle sistemine göre değişiyor.) ister kendi yazdığı, ister hazır senaryolardan birini oyunculara aktarıyor ve oyuncular dışındaki bütün karakterleri canlandırıyor. Oyuncular yaşadıkları hikayeye tepki gösteriyorlar veya yön veriyorlar. Hikayenin veya sahnelerin risk faktörünü canlandırmak adına da zar kullanılıyor. Oyuncu veya hikaye anlatıcısının bir eylemi başarıyla veya başarısızlıkla sonuçlandırması bu zara bağlı olabiliyor.
Bir RPG Deniyor, Bir FRP! Nedir Bunların Farkı?
Bu ayrım internette istediğiniz oyunu kurmakla ilgili ipuçları ararken yardımı dokunacak bir ayrım. Bunun için bu kısaltmaların açılımlarına bakmak yeterli. RPG kısaltması Role-Playing Game kalıbını temsil ediyor. Bu ne demek? Bu sizin kurduğunuz evren ne olursa olsun bunun içinde başkasının rolünü yaparak oynadığınız oyunların tümünü kapsıyor. FRP ise Fantasy Role Playing anlamına geliyor. Yalnızca fantastik dünyalarda geçen sistemleri (Dungeons and Dragons, Pathfinder vb.) kapsıyor. Fakat Türkiye’de FRP adıyla daha yaygın kullanılıyor. Yani siz ister bir grup vampiri oynayın, ister şövalye olun, ister Aşk-ı Memnu’da evin hizmetçilerini oynayın bu RPG’dir. Eğer Lord of the Rings, Game of Thrones, Forgotten Realms ve birçok örneği gibi fantastik bir dünyada oynuyorsanız bu FRP’dir. Ha kendi aranızda isterseniz KPSS deyin beni ilgilendirmez. Benim derdim Reddit’te bir şey ararken zor duruma düşmeyin.
Masaüstü Rol Yapma Oyunu İçin Toplandık da Nasıl Başlanır Bu İşe?
Önce nasıl bir dünyada serüvene çıkılacağı belirleniyor. Kurgusal Ortaçağ konseptine sahip şövalyeli, büyücülü, ejderhalı bir şey mi oynamak istiyorsunuz? Bir grup vampiri mi canlandırmak istiyorsunuz? Süper kahraman grubu olalım mı diyorsunuz? Ya da Avatar: The Last Airbender dünyasında geçsin mi istiyorsunuz? Hatta dolaptan kaçmaya çalışan bir grup kahvaltılık mı olacaksınız? (Böyle bir oyuna başlarsanız kurban olayım beni de çağırın.) Hiç farketmez. Siz ne isterseniz o. Oynayacağımız dünyada işimizi kolaylaştıracak; Dungeons and Dragons, Vampire the Masquerade, FATE (popüler ve başlangıç için uygun olduğunu düşündüklerim bunlar) gibi sistemlerden birini seçiyoruz. Bu sistemler bizim oynayacağımız oyunu hangi kurallar çerçevesinde oynayacağımızı belirliyor. Sistemin kitabını okumak veya bilen biriyle masaya oturmak şart tabi. Siz kendi oynamak istediğiniz konseptle ilgili kısa bir araştırma yaptıktan sonra en iyi olacak sistemi bulursunuz, onu merak etmeyin.
Yukarıda bahsettiğimiz hikaye anlatıcısı pozisyonunda oyunu oynayacak kişi ve oyuncular hep birlikte toplanıyoruz. “Session 0” denen ilk oturumu gerçekleştiriyoruz. Bu oturumda oyunun tonuyla ilgili kararlarımızı veriyoruz, hassas noktalarımız var mı yok mu bunları ve temel hatlarıyla dünyayı konuşuyoruz. Haldır huldur oyuna başlamayı ben önermem. İlk oturum safhasını önemli buluyorum. Oyun sırasında oluşabilecek tatsızlıkların çoğunu burada engelleme şansımız oluyor. Sonrasında karakter yaratma safhasına geçiyoruz. Burada oynayacağımız sisteme göre belli kurallar çerçevesinde oynayacağımız karakterlerimizi yaratıyoruz. Bir sonraki toplantıda da artık sınırların hayal güçleriniz olduğu, özgürce kurduğunuz bir cümlenin birçok şeyi değiştirebileceği bir dünyaya geçiş yapıyoruz.
Yukarıda bahsettiğim gerekliliklerin çoğu elinizde yok mu? O bile dert değil. Sistem kitaplarının Türkçe çevirilerine ulaşamadıysanız ve İngilizce bilmiyorsanız, zar veya sistem kuralları kitaplarına verecek paranız yoksa oyunun asıl mantığını hatırlıyoruz. Olay beraber, doğaçlama şekilde bir hikaye anlatmak ve yaşamak. O yüzden kafanızda kurallarınızı kendinizin belirlediği, risk faktörünü yazı-turayla hesapladığınız bir oyuna da RPG denebilir. Yeter ki arkadaşlarınızla hayal gücüne dayalı bir oyun oynamak isteyin, ihtimallerin sonu yok.
Ben İzlemeden veya Katılmadan Anlayamam Diyenler İçin
Bir grup insanın birbirleriyle farklı karakterlerin ağzından konuşmaları, tuhaf zarlar kullanmaları, başka bir dünyada yaşamaları dışarıdan bakan birçok kişi için merak uyandıran bir şey. Birçoklarına da “Burada eğlenceli bir şeyler dönüyor ama pek anlamadım sanki.” dedirtiyor. Fakat insanların bu hobiye eskiye nazaran çok daha sık denk geldiğini söyleyebiliriz. Bu rol yapma oyunlarının yapısını ve temposunu anlamak için bir kaç tavsiyem olacak. Bunlardan ilki TTRPG aktivitesini ve Dungeons and Dragons oyun sistemini en popüler günlerine taşıyan Critical Role serisi. Bir grup seslendirme sanatçısının, bu hobiye gönlünü kaptırmış bir çok insanın hayalindeki hikaye anlatıcısı olan Matthew Mercer’la beraber oynadığı bir Youtube kanalı. Amazon Prime için serinin bir animasyon dizisini de hazırlayan ekip, izleyerek temposunu ve olayını öğrenmek için bana gayet ideal geliyor. Eğer fazla uzun gelirse veya İngilizce konusunda sıkıntı yaşıyorsanız Twitch, Facebook veya Youtube kanallarından kısa bir araştırmayla bir oyuna denk gelebilirsiniz.
Birçok Facebook sayfası var bu hobiyle ilgili. Buralardan Discord sunucularına dahil olup ister izleyebilirsiniz, ister oyunlara katılabilirsiniz. Benim naçizane tavsiyem tabi ki yüz yüze oynamaktır. Fakat merakınızı giderecek kadarını karşılayabilirsiniz. Veya masaüstü rol yapma oyunu mekaniklerini olabildiğince uyarlamış video oyunlarına göz atmak da ilk aşamada işinize yarayabilir. Örneğin bu hobinin en ünlü markası olan Dungeons and Dragons’ın Baldur’s Gate serisi sistemin kurallarını olabildiğince yansıtan bir seri. Serinin son oyunu olan Baldur’s Gate 3 başlamak için de gayet iyi bir aday. Oyunun sistem gereksinimlerine aşağıdaki haberden bakabilirsiniz.