Anasayfa > Blog > Mount & Blade II: Bannerlord İnceleme

Mount & Blade II: Bannerlord İnceleme

Mount & Blade II: Bannerlord

Mount & Blade II: Bannerlord sekiz yıllık uzun ve meşakatli bir geliştirme sürecinden alnı ak çıkmış demek istiyoruz. Fakat Warband'a sadık kalmaya çalışırken çok yeni olamamış mı ya da çok yenilik getirme hedefiyle seriden uzaklaşmayı mı amaçlamış söyleyemiyoruz.

8.2

Mount & Blade II: Bannerlord sekiz yıllık geliştirme sürecinin sonucunda 31 Mart 2020 tarihinde çıkış yaptı. Sekiz yıllık bekleyiş sona erdi. Kalradya’ya döndük ve Bannerlord inceleme içeriğimizi hazırladık!

 

12 yıl önce Mount & Blade serisinin ilk oyunu, TaleWorlds Entertainment adındaki küçük stüdyo tarafından geliştirilmiş ve 2008 yılının Eylül ayında çıkış yapmıştı. Çıktığı dönemden bu yana hem yerli hem de yabancı oyuncular tarafından devasa ilgiyle karşılanan Mount & Blade ve Mount & Blade: Warband isimli yapımlar; hem çok sevilmiş hem de oyuncu topluluğu tarafından sürekli güncel kılınmıştı.

2012’de duyurulan Mount & Blade II: Bannerlord, serinin severlerini ihya etmekle kalmamış; Warband’a daha fazla sarılmalarını sağlamıştı. Oyunun modlamaya açık olması sonucunda bir sürü modüller geliştirilmiş ve oyuncu topluluğu hem TaleWorlds hem de oyun serisi ile arasındaki bağı hep sıcak tutmuştu.

Yıllar, Mount & Blade II: Bannerlord’u beklemek ve beklerken Mount & Blade: With Fire and Sword, Napoleonic Wars ve son olarak Viking Conquest oynamakla geçti. Sekiz yıllık geliştirme sürecinde oyuncu kitlesini sürekli güncel tutmayı hedefleyen TaleWorlds Entertainment, çeşitli geliştiri blogları paylaşarak süreci güncel tuttu. Gamescom‘daki gösterimi ile beğenileri toplayan Bannerlord, Gaming Istanbul etkinliğinde de birçok ziyaretçi tarafından deneyimlendi.

Oldukça uzun ve zorlu bir geliştirme sürecinin ardından, Mount & Blade II: Bannerlord 31 Mart 2020 tarihinde erken erişime açıldı ve nihayet bizimle. SaveButonu’nun Warband’da günlerini harcamış ve Kalradya’nın taşını toprağını ezberlemiş oyuncu ekibi olarak, Kalradya’ya geri döndük ve Bannerlord inceleme merceğimiz altına alındı.

Erken Erişim Süreci Hakkında

Erken erişimle oyuncuların beğenisine sunulan M&B II: Bannerlord, ifade edilebilecek en kısa şekliyle; seriye sadık kalma konusunda başarılı olmuş diyebiliriz. Elbette henüz erken erişim sürecinin başında olduğundan dolayı önünde uzun bir yol var. Fakat şu noktada bile bizi hayal kırıklığına uğratmayıp, Warband’a selam eden nitelikte olan oyun; gerek dövüş sistemi, gerek oldukça geliştirilen ticaret dünyasıyla umudunuzu boşa çıkarmayacak gibi duruyor. Pek çok şey vadeden Bannerlord, birtakım optimizasyon sıkıntıları ve ani FPS düşüşlerine sahip olsa da, erken erişim süresince oyunun daha stabil hale geleceğine inanıyoruz.

Oyundaki optimizasyon sıkıntılarını çözmekte bir miktar yardımcı olan FPS arttırma yöntemleri ile oyunun daha iyi performans vermesini sağlayabilirsiniz.

Mount & Blade II: Bannerlord FPS Arttırma Yöntemleri

Kılıcı Bir Savurdun, İki Savurdun…


Mount & Blade: Warband’da alışmış olduğumuz robotik, ruhsuz ama yine de gayet eğlenceli olan dövüş sistemi geniş bir geliştirme sürecine girmiş. Birbirine bağlı vuruş animasyonları, kalkanı farklı şekilde tutabilme ve daha akıllı düşmanlar gibi yeniliklerle zenginleştirilen dövüş sistemi; daha zorlayıcı olmuş diyebiliriz. Yine de Warband’dan alışık olduğumuz klasik sisteme büyük miktarda sadık kalan oyun, hem sizi zorlayacak hem de nispeten daha akıllı düşmanlarla reflekslerinizi sınayacak.

Mount & Blade II: Bannerlord Beta Güncellemesi ile Gelen Değişiklikler

Yapay Zeka

Bir Mount & Blade klasiği olan, atla tırıs gidip; arkaya dönerek çapulcu oklama eylemi hala yerli yerinde duruyor. Artık daha akıllı olan düşmanlar hem ok atmada, hem de kılıç dövüşünde oldukça iyiler. Hem şaşırtabiliyor hem de çok oyunculu moddan alışık olduğumuz kıvrak hareketler sergileyebiliyorlar.

Bannerlord inceleme süresince, oyunun dikkatimizi en çok çeken yönlerinden biri de düşman davranışları oldu. Savaştığınız kültüre bağlı olarak farklı formasyonlar da görmek mümkün. Örneğin Aseray askerleri savaş esnasında okçu birimlerin ortada olup, mızraklı birimlerle çevrelenen bir çember oluşturuyor ve bu şekilde dövüşüyor. Süvarilere karşı oldukça etkili olan bu taktik, düşmanınızı daha zorlu kılıyor. Nispeten daha sert dövüşçüler olan Battanyalılar ise savaş esnasında ormanlık alanlarda dövüşmeyi tercih edip; sizi oraya yönlendirmeye çalışıyorlar. Taktik sisteminin sadece size özel olmayıp, düşmanın da bunu etkili bir şekilde kullanabilmesi Bannerlord’un olumlu yönlerinden biri.

Yapay zekada inanılmaz bir gelişme var diyemesek de Mount & Blade bağlamında tatmin edici düzeyde olduklarını söyleyebiliriz. Tabii erken erişim sürecinde olması sebebiyle birçok mantıksızlıkla da karşılaşmanın mümkün olduğunu söylemekte fayda var.

Dosttan Alıp, Dosta Veriyoruz

bannerlord inceleme 5
Oyunun en zengin ve en geniş sistemlerinden biri olan tüccarlık sistemi ise pek çok yenilik vadediyor. Oyunu sadece bir tüccar olarak oynayıp, bundan çok keyif almak mümkün. Warband’da alışık olduğumuz al-sat sisteminden daha fazlasını sunan Bannerlord, kervan kurmak, NPC’lerden piyasa hakkında bilgi almak gibi detaylandırılmış bir sistemle karşımıza çıkıyor.

Şehir gezdikçe ve NPC’lerle konuştukça ticaret piyasası hakkında daha fazla bilgi ediniyor ve hangi ürünü, hangi şehirde ne kadara satacağınız hakkında birçok bilgi edinebiliyorsunuz. Ürünlerin altında görebileceğiniz “Akallat şehrinde 50 altına satabilirsiniz” gibi cümlelerle sizi ticarete teşvik eden yenilikler; sistemi daha da zengin kılıyor.

Kalradya Halkının Yanındayız

bannerlord inceleme gorev sistem

Bannerlord, bir önceki oyuna göre daha fazla görev tipi sunuyor. Yine de kendimizi, görev sisteminin potansiyelinin harcandığını düşünmeden alamıyoruz. Başta oyuna çok güzel yedirilmiş olan görevler, çeşit bakımından sığ kalmaktan öteye gidemiyor. Çeşitli şehir eşrafından ya da köylülerden dahi alabildiğiniz görevlerin sayısı maalesef parmakla sayılacak düzeyde.

Fakat oynanış bağlamında kesinlikle gerekli olmamaları ve bu görevlere yoldaşların atanabilmesi gibi yenilikler; görev sisteminin harcanan potansiyelini bir miktar kurtarıyor diyebiliriz. Yoldaşlarınızı bu görevlere atayabiliyor ve kendiniz uğraşmak durumunda kalmıyorsunuz. Görevler ise köylüler arasında kan davası, mal çalma, piyasa üstü fiyatlarla mal kaçırıp başka şehirlerde ihraç etme gibi türler arasında gidip geliyor.

Warband ile kıyasladığımızda ise ortada büyük bir gelişme olduğunu görüyoruz. Normalde şehirlerde sadece lonca başkanlarından alabildiğimiz görevler, artık çeşitli lakaplara sahip olan tüccarlardan ayrı ayrı alınabiliyor. Görevlerin sayısı az olsa da, yapım sürecinde farklı seçenekler sunması ve salt bir para kazanma aracı olmaması hoş olmuş. Böylece Kalradya’daki hayata biraz daha canlılık katıldığını söyleyebiliriz.

Uluslar ve Kültürler


Warband’daki dönemden 200 yıl öncesinde geçen Bannerlord, NPC’lerle konuştukça tanıdık isimler çıkarıyor karşımıza. Kergit, Sarranid ve daha birçoğu hakkında NPC’lerle sohbet edebiliyoruz. Konuştukça Kalradya tarihi hakkında bilgi alabiliyor ve hükümdarı ya da tüccarı olmaya ant içtiğimiz diyar hakkında bilgiler ediniyoruz.

Ulusların konsept tasarımları tek kelimeyle harika olmuş diyebiliriz. Bölge değiştikçe kültürün de değiştiğini hissedebiliyorsunuz. Gerçek politik ve etnik kimlikleri temsil eden Bannerlord ulusları, kendilerine has arena tasarımlarına, zafer müziklerine, sefer haritası ezgilerine ve elbette eşyalarına sahip.

Oyuna başladığınızda da seçeceğiniz uluslar size oynanış bağlamında bonus veriyor. Örneğin Kuzait ulusundan bir karakter tasarlarsanız, sefer haritasındaki hızınız artıyor. Oldukça geniş bir geliştirme sürecinden geçen uluslar ve taraflar, her birine has özellikleri ile Kalradya’yı daha çok sevmenizi sağlıyor.

Sonuç

Mount & Blade II: Bannerlord sekiz yıllık uzun ve meşakatli bir geliştirme sürecinden alnı ak çıkmış demek istiyoruz. Fakat Warband’a sadık kalmaya çalışırken çok yeni olamamış mı ya da çok yenilik getirme hedefiyle seriden uzaklaşmayı mı amaçlamış söyleyemiyoruz.

Erken erişimde olduğu için göz kırptığımız birçok hata, lokalizasyon sıkıntısı, optimizasyon sorununu bir yana bıraktığımızda; Bannerlord bir Mount& Blade oyunu olarak başarması gereken yegane amaca da ulaşıyor aslında. Yüzlerce hatta binlerce saatimizi hak edecek gibi duran bir diyar sunuyor bize. Hem TaleWorlds Entertainment ekibine hem de oyunun potansiyeline güvenerek, umudumuzu korumaya ve Bannerlord’un dallanıp budaklanacağına inanıyoruz.

Şimdi hasat zamanıdır.

Bannerlord inceleme içeriğimiz burada sona eriyor. Serinin son halkası hakkındaki yeni içeriklerden haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın. TaleWorlds Entertainment resmi internet sitesini de takibe alarak oyun hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Hakkında Kerem Doğan Karakoç

Kerem İstanbul Üniversitesi'nde edebiyat okuyor ve dört yılı aşkın bir süredir internetin çeşitli köşelerinde yazarlık yapıyor. Boş zamanında da tekrar tekrar Blade Runner izliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir