Anasayfa > İncelemeler > Pawn of the Dead İnceleme – Satrançseverler Toplanın!

Pawn of the Dead İnceleme – Satrançseverler Toplanın!

Pawn of the Dead

Pawn of the Dead, hem oynanış hem de tasarım olarak bambaşka bir satranç deneyimiyle tatlı, kısa bir hikâyeyi başarılı bir şekilde anlatıyor.

7.0

Türk yapımı Pawn of the Dead adlı oyunu inceleme altına aldığımız bu yazıda Aslan Game Studio’nun elinden çıkan eserin iyi ve kötü yanlarını anlattık.

Pawn of the Dead, 19 Şubat 2021 itibarıyla erken erişimden çıktı ve tam sürüm olarak Steam’de piyasaya sürüldü. İlginç bir varyantla bize satranç oynatarak hikâyesini sunan Pawn of the Dead, kısa ve öz bir deneyimle benim beğenimi kazandı diyebilirim. Yazıda oyunun iyi ve kötü yönlerinden bahsedip Pawn of the Dead’e dair fikirlerimi aktaracağım.

Pawn of the Dead İnceleme

Oyun, Leonard adında bir kralın halkını korumak için yaşayan ölülere karşı savaşı anlatan hikâyeyi satranç aracılığıyla bizlere sunuyor. Her muharebe bir satranç bulmaca hâlinde karşımıza çıkıyor, her bulmacanın sonunda ise hikâyenin bir kısmını öğreniyoruz. Toplam dört adet bölümden oluşan oyunun her bir bölümünde 16 adet bulmaca var. Her bulmaca başında hikâye yazıyla devam ediyor, bölümlerin sonunda ise sinematikler devreye giriyor. Oyunun hikâyesi yaklaşık 2-3 saat sürüyor.

Oyunun farklı ögelerini alt başlıklar altında inceledim.

Hikâye ve Anlatım (Spoilersız)

Başlarda sıkıcı ve klişe gelen hikâye, oyun ilerledikçe insanı kendine bağlamayı başarıyor. Bunun altında ise zannımca hikâyedeki karakterlerin satranç tahtasındaki taşlar olarak çok başarılı bir şekilde karakterize edilmesi yatıyor. Oyunun Türkçe seslendirmesi hakkında ise hem olumlu, hem de olumsuz bazı görüşlerim var.

leonard
Kral Leonard

Leonard’ın karanlık tarafının yönettiği zombilerin kaleyi basmasıyla başlayan hikâyede kralın mücadelesi işleniyor. Oyun boyunca Leonard’ın hayatının öncesinden kesitleri okuyor, savaştaki karakterlerin geçmişini öğreniyoruz. Hikâye kısa olduğu için fazla fikir belirtemesem de ortalama üstü olduğunu söyleyebilirim.

Kral Leonard, kraliçe Elena ile satranç tahtasında tahmin edebileceğiniz üzere şah ve vezir olarak resmediliyor. Her taşın kendine has bir alma ve alınma animasyonu bulunuyor. Rakibiniz olan yaşayan ölülerin tarafındaki kral da Leonard’ın karanlık tarafı olarak karşımıza çıkıyor. Taşların bu şekilde karakterize edilmesi hem satranca oynanış dışında yeni bir soluk getiriyor hem de oyuncuyu hikâyeye bağlamayı başarıyor.

pawnofthedead-taslar pawn of the dead inceleme

Türkçe seslendirmeyi yapan ekibin seslendirme konusunda çok iyi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Fakat bu sesin kralı oynamak için değil, oyunun hikâyesini anlatmak için daha iyi olabileceği kanısındayım. Sinematiklerde karakterlerin konuşturulmasından ziyade olayların gösterilip aynı seslendirme ekibi tarafından hikâyenin anlatılmasının daha profesyonel bir iş olacağını düşünüyorum.

Sinematikler mükemmel olmasalar da bu boyuttaki bir oyun için gayet başarılı. Pawn of the Dead’in bu konudaki küçük eksisi ise sinematiklerde hikâye anlatımı yerine ses aktörlüğü yöntemini kullanması. Oyunu bitirmenizin ardından sinematikleri tekrar izleyebiliyorsunuz.

Satranç ve Oynanış

Satranç tabanlı olan bu oyunun satrancı nasıl işlediğine, nasıl bir varyantla oynattığına bakmadan olmaz. Pawn of the Dead, satrancı bize alışılagelmedik bir varyant ile, 3D/2D ayarı ve kişileştirilmiş taşlar ile deneyimletmeyi başarıyor. Bir satrançsever olarak oyunun bu özelliği, Pawn of the Dead’de en beğendiğim kısım oldu.

leonard-elena-oyunici pawn of the dead inceleme
Oyunu 3D oynarken kamerayı istediğiniz gibi yönetip bunun gibi açılara sahip olabiliyorsunuz.

Her bölümde karşınıza farklı bir rastgele bulmaca çıkıyor. Piyonlar hem ileri hem de geri gidebiliyor, hem arka hem de ön çaprazında olan taşları alabiliyor. Rakip taşlar sizi alınca klasik satrançtaki gibi taşınız kenara alınıp aynı karede rakip taşla devam edilmiyor, rakibin taşı yerinde kalırken sizin taşınız rakibinize geçmiş oluyor. Yani tahtanın bir ucundaki rakip vezir sizin kalenizi yerinden oynamadan kendi kalesine dönüştürebiliyor. Aynı zamanda kullandığınız vezir (Kraliçe Elena) karşı tarafa geçerse oyun bitmiş oluyor, yani kesinlikle korumanız gereken iki taş bulunuyor. Bu varyant oyuncuya zorluk çıkarsa da bu zorluk oyundan zevk almamıza olanak sağlıyor.

3d2d - pawn of the dead inceleme

Oyunun zorluk seviyesi ise satranca fazla aşina olmayanlar için tam olarak ayarında diyebilirim. Kolay, Orta, Zor olarak üç farklı yapay zeka zorluğu bulunuyor. Ben Zor ayarında oynadım, birkaç bölümde çok takıldım, oyun üç saatte son buldu. Oyun, ortalama altı bir satranç oyuncusu olan bana tatlı bir zorluk sundu. Siz de kendi seviyenize göre ayarı değiştirerek Pawn of the Dead deneyiminizi kişiselleştirebilirsiniz.

Hikâye Dışı Modlar

Oyun, yaklaşık üç saat süren hikâyesinin yanında oyunculara farklı modlarda oynama imkânı da sunuyor. Oyunun satranç tasarımını beğendiyseniz bilgisayara karşı klasik satranç oynayabilir, rastgele oluşturulan bölümler sayesinde Pawn of the Dead’de kafanızı yormaya devam edebilirsiniz. Rastgele bölümleri ister Pawn of the Dead kurallarıyla, ister klasik satranç kurallarıyla oynayabilirsiniz.

Müzikler / UX

Oyunun genel havası, müzikleri adeta ruhumu sömürdü. Karamsar bir havada geçen Pawn of the Dead’in müzik ekibinin amacı oyunun havasını müziklerle yansıtmaksa bunun tam anlamıyla başarıldığını, fakat kişisel olarak pek de hoşuma gitmediğini söyleyebilirim. Bu karanlık aura ve müzikler, özellikle bir bölümde takıldığım anlarda beni oyundan çıkmaya zorladı.

anasayfa
Pawn of the Dead’in ana ekranı

Oyunda kullanılan yazı tipi küçük bir detay olsa da çok göze batıyor. Yazı tipi, menü tasarımına uymuyor ve görsel kirlilik yaratıyor. Bunun kolayca düzeltilebilecek, fakat yapılmaması gereken, basit bir hata olduğunu düşünüyorum.

Yerli Oyun Çılgınlığı

Ülkemizde üretilen birçok oyun, hiçbir niteliği olmamasına ve çoğunlukla farklı oyunların kopyası olmalarına rağmen piyasaya “Yerli oyun yaptık!” heyecanıyla sürülüp bir nevi milli duygular sayesinde pazarlanıyor. Pawn of the Dead’in bu konudaki hakkını vermek istiyorum. Bağımsız bir yapım olmasına rağmen orijinal bir fikirle ve emekle geliştirilen bu oyun, başarmak için kolay yolu seçmiyor. Türkiye’den çıkan ve çıkacak olan bütün oyunlar umarız bu yolu seçer ve konuşulan özellikleri üretildikleri yer değil, içerikleri olur.

Sonuç

Pawn of the Dead, bazı yerlerde topallasa da 15.50 TL’lik fiyatına özellikle satrançseverler için değecek olan, emek dolu bir oyun. Satranç taşlarına hayat katmayı başarıp sıra dışı varyantıyla satranç oyuncularını kendine bağlamayı başaran bir eser olan Pawn of the Dead’i denemenizi kesinlikle öneririm. Yaşam kalitesi, genel tasarım kalitesi, ses aktörlüğü gibi konularda gelişme potansiyeli olsa da oyunu başarılı ve keyifli buldum. Buraya tıklayarak oyunun Steam mağaza sayfasına ulaşabilirsiniz.

Aslan Game Studio’ya bizlere oyunu inceleme fırsatı sunduğu için teşekkür ediyor, kendilerinden daima gelişerek böyle oyunlar yapmaya devam etmelerini diliyorum.

Hakkında Efe Eren Genç

Boğaziçi Dilbilim öğrencisi, orada burada yazıp çeviriyor, kendince bir şeyler deniyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir