Anasayfa > Blog > It’s Always Sunny in Philadelphia: Farklı Türde Sitcom

It’s Always Sunny in Philadelphia: Farklı Türde Sitcom

Bu yazımızda, ülkemizde çok bilinmese de dünyada çokça bilinen ve hala devam eden bir dizi olan It’s Always Sunny in Philadelphia hakkında konuşacağız. Spoiler vermeden genel hatlarıyla diziye değineceğimiz bu yazımızda, diziden kısaca Sunny diye bahsedeceğiz.

Sunny, 2005 yılında yayımlanmaya başlanan ve günümüzde de hala devam etmekte olan bir sitcom dizisidir. Dizinin pilot bölümü için sahip olduğu bütçe yalnızca 200 dolar kadardı, ki bu paranın tamamı da kamera ve kasetlere harcanmıştı. Bugünse Sunny’nin bir bölümü için ayrılan bütçe 1.5 milyon dolar. Bütçenin 200 dolar gibi bir miktardan 1.5 milyon dolara yükselmesi, aslında Sunny’nin dipten başlayıp zirveye doğru olan yolculuğunu anlamamızda bize önemli ipuçları veriyor. Dizi 15. sezonuyla birlikte en uzun süre yayınlanan sitcom rekorunu da kırmış olacak. Peki Friends ve How I Met Your Mother gibi efsane diziler bile, sonlara doğru işleyecek konu bulamayıp saçmaladıkları halde, nasıl oluyor da Sunny hala birbirinden kaliteli bölümler çıkarıp izleyicilerini ekran başına kitleyebiliyor?

Bu sorunun cevabı dizinin oyuncuları ve aynı zamanda da senaristleri olan Glenn Howerton, Charlie Day ve Rob McElhenney’nin diziye karşı duydukları tutkuda ve Sunny’ nin mizah anlayışında saklı.

 Sunny’nin Doğuşu

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu üçlünün başta hiçbir şeyleri yoktu. Yalnızca bir kameraları ve kendi paralarıyla aldıkları kasetleri vardı. Dizinin bu üçü tarafından çekilen ilk pilotunu aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Hal böyle olmasına rağmen, bu üçlü pes etmedi ve daha sonra FX sayesinde hatrı sayılır bir bütçeye ulaştılar. FX’in bu noktada yaptığı en önemli şeylerden birisi Glen, Charlie ve Rob’un dizinin yapımcıları olarak kalmasına izin vermesiydi. Çünkü bu üçünün bu konuda bir ünü veya tecrübesi yoktu, FX’in bu kararı gerçekten önemli bir karardı.

It's Always Sunny in Philadelphia

Bu noktadan sonra üçlü, anlayışlarından sapmadan ve gerçekten insanları neyin güldüreceğini düşünerek bölümleri yazmaya başladılar. Bunlar olurken bir başka önemli karakter de kadroya dahil oldu: Kaitlin Olson tarafından canlandırılan Sweet Dee. 4’lünün kendi aralarında harika bir uyumu vardı ve olaylar bir süre daha devam etti. Ardından diziye grubun son üyesi, Denny DeVito’nun ustalıkla oynadığı Frank Reynolds katıldı. Bu noktada dizinin bütçesi bölüm başına 800.000 dolardı, ama dizinin reytingleri bu bütçeye nazaran düşük kalıyordu. Sonrasında dizi FX’in de hisselerinin olduğu bir platform olan Hulu’ya çıkartıldı. Bu noktadan sonra Sunny, en çok izlenen diziler arasından yer almaya ve reytinglerde de gittikçe yükselmeye başladı. Bu sayede FX’in Sunny’i yayından kaldırma düşüncesi de gerçekleşmedi.

Glen, Charlie ve Rob’un Sunny’e inanmaları ve gerçekten insanları eğlendireceklerini düşündükleri şeyleri üretmeleri, dizinin ruhunu oluşturan en önemli şeylerden birisiydi. Şimdi gelin Sunny’nin ruhunu oluşturan bir başka şeye, karakterlere ve mizahına bakalım.

 It’s Always Sunny in Philadelphia: Karakterler

En başta söylemek gerekir ki Sunny, bu güne kadar çekilmiş sitcomlardan çok farklı bir anlayışa sahip. Arka planda size ne zaman güleceğinizi söyleyen bir kahkaha efektinin olmaması bunlardan birisi. Ayrıca karakterleri de bugüne kadar rastladığımız bir çok karakterden çok farklı.

Sitcom karakterleri genel itibariyle birbirleriye uyumlu, birbirlerine sevgi besleyen ve güzel kişilikleri olan insanlardır. Tabi ki genel anlamda zayıf oldukları yönleri veya pek hoş olmayan karakteristik özellikleri de vardır. Ama bunlar karakteri bizden soğutmaktan ziyade ona daha yakınlaştırmak ve onlara karşı sempati beslememiz içindir. Bir çoğumuzun da söylediği bir şeydir bu. Friends, The Office , HIMYM, The Big Bang Theory gibi dizleri izlerken pek çoğumuz keşke böyle bir arkadaş grubum olsa, keşke böyle bir yaşantım olsa diye aklından en az bir defa geçirmiştir. Sunny’de ise durum tam tersi.

Sunny karakterleri hayatınızda görebileceğiniz en aşağılık, en iğrenç, en çıkarcı dizi karakterleridir. Her biri narsistik kişiliklerinin yanı sıra, toplum içinde nasıl davranacağını bilmeyen, her şeyi kendi çıkarı doğrultusunda gerçekleştiren insanlardır. Gördüğünüz zaman yolunuzu değiştireceğiniz ve kesinlikle hiçbir şekilde ilişki kurmak istemeyeceğiniz karakterlerdir. Yaptıklarıyla “vay be, bundan daha aşağılık bir şey yapamazlar herhalde” dedirten, sonraki bölümde yaptıklarıyla da bu lafı ağzınıza tıkayan insanlardır.

 

It’s Always Sunny in Philadelphia

Gördün mü Charlie? Bu liberaller kişiliğime zarar vermeye çalışıyorlar. Onların fikirlerini değiştiremem. Kendi fikrimi de değiştirmeyeceğim çünkü değiştirmek zorunda değilim. Çünkü ben Amerika’lıyım. Benden önce düzene karşı sokulan hiçbir şeye karşı fikrimi değiştirmeyeceğim. Kafamı gömdüm ve asla çıkarmayacağım.

Ronald “Mac” McDonald

Geleneksel sitcomlardaki sevgi dolu arkadaş ortamı da yoktur Sunny’de. Her biri ahlaki açıdan dipte olan bu karakterler, grup olunca birbirlerini daha da aşağıya çekerler. Ama bir yandan da birbirlerinden kopamazlar çünkü bireysel olarak toplumda kabul göremeyeceklerinin farkındadırlar. Sunny’nin en komik yönlerinden birisi de buradaki tezattır. Bu insanlar sürekli birbirlerine zarar vermekte, fakat toplumdan kabul göremeyeceği için gruptan da ayrılamamaktadır. Kabul görecekleri tek yer, her geçen gün daha da çökmelerine sebep olan bu gruptur.

 

 It’s Always Sunny in Philadelphi’nın Mizahı

Sitcom dizileri güldürü konusunda belirli şeylere yönelirler. Seinfield günlük hayata odaklanırken HIMYM erkek kadın ilişkilerine, Friends ise genel olarak insan ilişkilerine yönelir. Tabi ki bir dizi sadece bir konuyla güldürü yapmayı amaçlamaz. Seinfeld’de de insan ilişkileri önemli bir yer tutar, tıpkı Friends’te karakterlerin gündelik olaylara verdiği tepkilerin önemli yer tutması gibi.

Sunny için de aynı şey geçerlidir. Zaten Sunny karakterleri de yukarıdaki konulara çok farklı bakış açıları sunabilecek karakterlerdir. Bunlara ek olarak dizide eleştiriye ve yergiye de çokça yer verilir. Bu yerginin belli bir kalıbı da yoktur. Kimi zaman topluma, kimi zaman ideolojilere, kimi zaman dinlere, kimi zaman liderlere, kimi zaman da toplumsal yapıya eleştiri yapar It’s Always Sunny in Philadelphia. Dizinin konu sıkıntısı çekmeden bu kadar uzun süre yayımlanabilmesinin bir sebebi de budur. Bugün bile sosyal ve kültürel yapımızda bu kadar çarpıklık ve hata varken kaynağını bundan alan Sunny nasıl olsun da bitsin ki?

It's Always Sunny in Philadelphia

It’s Always Sunny in Philadelphia Güldürüyor mu?

Sunny sizi gerçekten güldürüyor. Bunu yaparken size “tamam gül hadi” mesajı veren kahkaha efektlerini de kullanmıyor. Güldüğünüzde bunun zorlama bir güldürü olmadığını anlayabiliyorsunuz. Sunny bu anlamıyla eşine az rastlanan bir mücevher adeta. Dizinin mizahı bazen ufaktan kararabiliyor, eğer bu konularda çok hassas bir bireyseniz dizi size birazcık ters düşebilir. Ama ben o kadar da takılmam bunlara diyorsanız rahatlıkla izleyebilirsiniz.

Ayrıca Sunny bazen sizi hiç beklemediğiniz şekilde şaşırtabiliyor. İzlerken dizinin nasıl da ton değiştirdiğini, nasıl da siyahtan beyaza döndüğünü hayretle izliyorsunuz. Özellikle dizinin son sezonlarında karakterlerin olağanüstü olaylar yaşaması ve yeni şeyler denenmesi, dizinin havasına yeni bir ferahlık getiriyor.

Dune Filminin İlk Fragmanı Ağustos Ayında Geliyor

It’s Always Sunny in Philadelphia İzlenir mi ?

Diziyi bu kadar anlattıktan sonra “ya şimdi kim 15 sezon izleyecek ki?” diyebilirsiniz. Bu kesinlikle uzun, ama siz fark etmeden eriyip gidecek olan bir süre. Bir noktadan sonra bitmemesini dileyecek, bittikten sonra ise dönüp eski bölümlere bakacak, yeni bölümlerin yolunu gözleyeceksiniz. Sizi gerçekten güldürecek ve bunu da farklı yolla yapacak bir dizi arıyorsanız It’s Always Sunny in Philadelphia tam size göre.

 

 

Hakkında Onat Çakalcı

Tükettiklerimi paylaşmayı severim. Ağır Witcher ve Dune fanıyımdır. Öyle yazıyorum işte.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir