Merak etmeyin, Cyberpunk 2077’nin geleceği felaketi andıran çıkışına rağmen hala parlak. Gelin neden böyle düşündüğümüzü izah edelim.
CD Projekt Red’in sekiz yıl önce duyurduğu Cyberpunk 2077’nin kötü çıkışının ardındaki söylentilerin sayısı oyunda karşılaştığımız hatalar sayısını aşıyor. Çeşitli forumlarda oyunun bu haline dair birçok yorum yapılıyor. Kimi kullanıcılar yatırımcı baskısıyla birçok içeriğin oyundan çıkarıldığını söylerken, geliştirici ekipte olduğunu iddia eden kimseler de oyunun henüz hazır olmadığından bahsediyor.
Cyberpunk 2077 Geliştiricisi Söylentileri Yalanladı
Resmi olmayan bu söylentiler ve oyunun boyunu aşan devasa beklentiler bir yana bırakıldığında ise aslında ortada çok tanıdık bir tablo olduğunu görmek mümkün. Cyberpunk 2077, verilen sözlerin o ya da şu sebepten dolayı yerine getirilmediği bir yapım olarak öne çıkıyor. Bünyesinde birçok hata ve teknik problemin yanı sıra birtakım RPG elementlerini de barındıran Cyberpunk 2077, henüz cilalanmamış bir açık dünya-aksiyon oyunu aslında.
Bu sefer de teknik problemleri ve oyunun farklı platformlardaki tutarsız performansını elekten geçirdikten sonra geriye pek basit bir tablo kaldığını söyleyebiliriz. Cyberpunk 2077 çok daha iyi bir oyun olmak için gereken tüm etkenlere sahip. Hatalar giderildikten, oyun optimize edildikten ve genel bir cilalanma sürecinden sonra Cyberpunk 2077’nin kült bir yapım olacağına adımız gibi eminiz. Çünkü oyuncular olarak biz bu sürece daha önce pek çok kez şahit olduk. Şahitliklerimizin yanı sıra CD Projekt Red ile de son zamanlarda biraz sekteye uğramış olan uzun bir hukukumuz var.
The Witcher
Polonya merkezli firmanın ilk oyunlarından biri olan The Witcher, bugün CDPR’ı bulunduğu noktaya taşıyan muazzam oyun serisinin ilk adımı olmuştu. Elbette yıllar önce çıkan The Witcher ile Cyberpunk 2077 arasında deneyim, kitle beklentisi ve firma güvenilirliği gibi farklı parametreler mevcut. Fakat CD Projekt Red, daha zayıf bir temele sahip olmasına rağmen The Witcher için tekrar kolları sıvamıştı.
16 Eylül 2008’de piyasaya sürülen The Witcher: Enhanced Edition ise oyuna 200’den farklı yeni animasyon, yeni NPC modellemeleri ve diyalog tarafında yapılan geliştirmeler eklemişti. Yapımı teknik tarafta iyileştirirken içerik tarafında da eklemeler yapan Enhanced Edition, genç Geralt’ın günlüğüne iki adet yeni görev yazdırmıştı.
On üç yıl önce bir köşeye atmak yerine tekrar cilalanan hatta bir noktaya kadar yeni yapılan oyun ise CD Projekt Red’in karnesindeki ilk örnek değil.
CD Projekt Red’de Süreç Böyle İşliyor
Polonyalı firma bu sürecin bir benzerini serinin ikinci oyunu olan The Witcher 2: Assassins of Kings‘de de yaşamıştı. Ücretsiz güncellemelerin yanı sıra, 10 GB’lık bir boyuta sahip olan yeni içerikler, dört saatlik ekstra oynanış, arena modu ve yarım saati geçen sinematikler oyunun bünyesine katılmıştı.
Arayüz tarafında da oyunu ilk hali gibi bırakmayan CDPR, The Witcher 2: Assassins of Kings ile ustalığını konuşturmuş ve çok daha iyisi için sahneyi hazırlamıştı.
Başka Söze Gerek Yok: The Witcher 3: Wild Hunt
İçinde RPG unsurları barındıran The Witcher 3: Wild Hunt ise CD Projekt Red’in magnum opus‘u olmuştu. Oyun tarihinde şahit olduğumuz en sürükleyici hikayelerden birini, sağlam bir oynanış ve taviz vermeyen bir yapıyla harmanlamıştı.
Blood and Wine ve Hearts of Stone gibi ek paketlerle, DLC konseptine dair diğer firmalara adeta ders veren CDPR, oyuncu dünyasındaki saygınlığını da bu yapımla kazandı.
Ayinesi İş Midir Kişinin?
Piyasaya sürdükleri yapımlardan asla vazgeçmeyen ve en iyi haline ulaşana dek cilalayan CD Projekt, bu güvenilir karnesi sayesinde hala umudumuzu korumamızı sağlıyor. Ortada muazzam derecede büyük bir pazarlama kampanyası ve verilen sözlerin tutulmadığı bir yapım olsa da, Polonya merkezli firma Cyberpunk 2077’nin geleceği için elinden geleni yapacak; çünkü bu firmanın istemsizce izlediği bir politika haline gelmiş durumda.
Ocak ve şubat aylarında gelecek iki büyük güncellemenin yanı sıra Night City’deki serüvenlerimizin sayısı da artacak. Ücretsiz ek paketler, giderilen hatalar ve etkili bir revizyon sürecinden sonra Cyberpunk 2077 belki o heyecanla beklediğimiz oyun olamayacak. Hatta yıllar sonra bile oyun yaptığı kötü çıkış ile akıllarda kalacak. Fakat buna rağmen emin olduğumuz bir şey var. Uzun bir süre sonra oyunun en iyi halini oynayacak olan oyuncular, geliştirme sürecini aceleye getiren bir avuç yatırımcıdan daha memnun olacak.
Video oyun tarihinin mihenk taşlarından biri olan Vampire: The Masquerade – Bloodlines gibi başta birçok soruna sahip olup akabinde çok sevilen yapım bulunuyor. Daha güncel bir noktaya geldiğimizde ise No Man’s Sky ya da Fallout 76 gibi oyunların da oyun dünyasının başta üzerine toprak atıp ardından başına taç ettiğine şahit olmuştuk.
Oyuncular olarak çok hızlı heyecanlanabiliyor ve yine aynı hızda hüzne kapılabiliyoruz. Beklentinin devasa olduğu Cyberpunk 2077’de de durumun böyle olduğunu düşünüyor ve oyunun bir noktada gönüllerde güzide bir yere oturacağına inanıyoruz.
İnanıyoruz çünkü kaçış psikolojisinin belki de en güzel yoldaşları olan video oyunlarında vakit geçirmeyi seviyoruz. İnanıyoruz çünkü bambaşka hikayelerde söz sahibi olmayı seviyor, gerek Night City’de gerekse Novigrad‘da gezinmeye hayır diyemiyoruz.
Cyberpunk 2077’nin geleceği hakkında hala umutluyuz. Siz neler düşünüyorsunuz?