Anasayfa > Blog > Oyunlar Sanat Olarak Değerlendirilebilir Mi?

Oyunlar Sanat Olarak Değerlendirilebilir Mi?

Oyun dünyasında son yılların en çok tartışılan konularından biri olan ”oyunlar sanat eseri midir” sorusuna gelin hep birlikte yanıt arayalım.

Günümüzde pek çok oyun gerek hikayesi, gerek grafikleri, gerekse de bizlere hissettirdikleri ile neredeyse sanat eseri olarak kabul ettiğimiz şeyler ile benzer standartları yakalamış durumda. Peki gerçekte durum ne? Video oyunlarını sanat eseri olarak değerlendirebilir miyiz? Bu soruya yanıt vermek için öncelikle sanatın tanımına bir göz atmakta fayda olabileceğini düşünüyorum. TDK’ya göre sanatın tanımı şöyle:

”Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. 2. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım. 3. Bir şey yapmada gösterilen ustalık”

Oyunları da bu tanım çerçevesinde değerlendirecek olursak sonuca ulaşmamız daha kolay olacaktır. Öncelikle sanat olarak kabul edilen türlerde ortaya çıkan her ürünün sanat niteliği taşımadığı gibi her oyunun da sanat eseri olamayacağını kavramak gerekir. Bu oyunları dışarıda tutacak olursak ilk tanımdan başlayarak oyunlar ve sanat ilişkisini ele alabiliriz. İlk tanımda olduğu gibi kimi oyunlar bizlere bir duygu, güzellik ve tasarıyı aktarmak konusunda oldukça başarılılar. Bunun yanı sıra elbette güzellik kaygısı da taşıdıkları bir gerçek. Üstün yaratıcılık kısmına gelecek olursak da oyun tasarlamanın ve yapmanın özellikle de günümüzde sıkı bir çalışma ve yaratıcılık gerektirdiği de inkar edilemez bir gerçek.

The Witcher Dili İncelemesi

İkinci tanımda ise bir uygarlığın zevk ve hayatı algılayış şekline göre yaratılmış bir anlatımdan bahsedilmekte. Bizim topraklarımızdan çıkmış olan Mount&Blade ve Ukraynalı bir geliştirici ekip tarafından yaratılmış olan S.T.A.L.K.E.R serilerini örnek göstermek yerinde olacaktır. Mount&Blade bizlerin yüzlerce yıllık kültüründen önemli izler taşırken S.T.A.L.K.E.R serisi ise o dönemde Sovyetler Birliği’ne dahil olan Ukrayna’nın yaşadığı acı Çernobil olayının üzerine kurulmuş bir hikayeyi ele almakta. TDK’nın tanımında yer alan son kısmın ise yeterince açık olduğunu düşündüğüm için konunun üzerinde durma gereği duymuyor ve sonraki kısıma geçiyorum.

oyunlar sanat

Sanat Dalları Nelerdir?

İnsanlık tarihi boyunca ortaya çıkan ve sanat olarak değer görmüş 7 dal var. Bu dallar müzik, resim ve heykel, tiyatro, mimari, dans, edebiyat, tiyatro ve sinema. Bu sanat dallarından bazılarında ortaya çıkartılan eser diğer dallardan da faydalanır. Örneğin sanat dalı olarak kabul edilmesi en geç olmuş olan sinemayı ele alalım. Bir sinema filminde yukarıda bahsi geçen diğer tüm dallar kullanılabilir ve ortaya yepyeni bir tür çıkar. Sinemanın sanat dalı olarak kabul edilmesi konusunda yıllarca süren tartışmaların sonunda bu tür de kendini kabul ettirebilmiştir. Bu tartışmalarınsa başlıca iki sebebi vardır; sinemanın bahsettiğim üzere karışık bir tür olması ve diğerlerine göre daha genç olması.

Oyunları ele aldığımız zaman bu sanat türleri içerisinde en çok sinema ile benzerlik gösterdiği açık. Diğer tüm dallardan etkiler taşıyabilir, ortaya çıkan eser içerisinde diğer tüm dalların eserlerine yer verebilir. Bana göre oyunların da sanat olarak kabul edilmesinin önündeki en büyük engel şimdilik zaman. Tıpkı sinemada olduğu gibi zaman içerisinde oyunlar da bir sanat dalı olarak kabul görecek. Üstelik oyunların çok büyük bir avantajı da var. Kıyasladığımız sinema türünden farklı olarak oyunlar bize hikayede ana karakter olma, olaylara yön verebilme ve oyun dünyasına müdahale edebilme şansı sunuyorlar. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğu zaman 8. sanatın oyunlar olması önünde pek fazla vakit yok gibi geliyor bana.

Sanat Dalları İçerisindeki Ürünler Ne Kadar Sanat?

Bahsetmeden geçmemekte fayda var,bazı çevrelerin fikirlerine göre üzerinden para kazanılması amacı güdülen ürünler sanat ederi olarak değerlendirilemez. Bu da bizlere sanat eseri gözüyle baktığımız pek çok ürünün aslında ”gerçek sanat” olmadığı gerçeğini gösteriyor. Örneğin Leonardo da Vinci‘nin Son Akşam Yemeği adlı freskini ele alalım. Santa Maria delle Grazie‘nin yemekhane salonunun duvarını süsleyen bu ünlü eseri sanatçı bir ücret karşılığında buraya resmetmiştir. Ücret açısından bakılacak olursa bu ünlü eserin sanat olarak değerlendirilememesi gerekmektedir. Bu konuda takdiri sizlere bırakıyor ve başka bir tartışmalı konuya geçmek istiyorum.

 

7 ana sanat dalı içerisinde yer alan her ürün gerçekten sanat eseri niteliği taşır mı? Örneğin çekilen her film, yazılan her kitap ya da bestelenen her şarkı sanat eseri midir? Günümüzde örneğini sıkça gördüğümüz hızlı tüketime yönelik ürünler tür olarak bu sanat dallarının şemsiyesi altında yer alsalar da bir ”ürün” olmaktan öteye geçememekteler. Bu yönden bakıldığında üretilen her şeyin sanat olmadığı gibi her oyunun da sanat olmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Ancak yine de hikayesi ile bizleri bambaşka dünyalara götüren, hayal bile edilmesi güç bir atmosfer içine oyuncuyu çeken, gerek görselliği, gerek müzikleri, gerekse de derinlikli ve ince düşünülmüş karakterlere sahip oyunlara da yalnızca ”oyun” demek bana biraz haksızlık gibi geliyor.

Oyunlar ve Şiddet Arasında Bağlantı Olmadığı Bir Kez Daha Kanıtlandı!

Hakkında Beril Özge Danacı

5 yaşında Tomb Raider oynayan annemi gördüğümde bir aydınlanma yaşadım. Annem hala o güne lanet ediyor.

18 Yorumlar

  1. Oyun bir sanat dalı sayılmalı bence. Nasıl sinema sanat dalı sayılıyorsa söylediğiniz gibi oyun sinemanın kat kat üstünde bir sanat dalı olmalı. Çünkü bazı oyunlar sinemanın verdiği hazdan kat be kat daha kalıcı izler bırakabiliyor. Ve etkileşim bunun en belirgin örneği. 4. Duvarı yıkan oyunlar olduğu sürece bence bu tartışmanın uzamaması gerektiğini düşünüyorum.
    Fakat medyanın buna hazır olabileceğini sanmıyorum. Sonuç olarak oyun denilince akıllarına momo ve mavi balina gelen, bu oyunu oynayıp bunları satın alıyorlar diyen, oyun çocukları şiddete yönlendiriyor diyen havuz medyası olduğu sürece kudurmaları içten bile değil

  2. Böyle MMO RPG değilde müzikal , hikaye , çevre , açık dünya tarzı oyunlar bence sanat oyunudur abi

  3. Aslında, yeni bir sanat stili ola bilir
    Mesela minecrafttaki yapılar fln

  4. Bence tartışmasız bir şekilde oyunlar, sanat eseridir. Hatta bu yorumlanacak bir konu olarak değil kesinlik kazanmış bir olgu olmalı ama bunun kabullenilmesi adına objektif bir ortam gerek. Oyunlar haberlerde maalesef halen “Oyunlar şöyle zararlı böyle şiddete teşvik ediyor.(!)” şeklinde yer aldığından ülkemizde bu algıyı yıkmanın zor olduğu kesin.

    Şimdi bir de şöyle karşılaştıralım, oyunseverler olarak kitap alabileceğimiz parayla oyun satın alıyoruz çünkü hobimiz bu. İkisi de hayal gücümüzü destekliyor ve güzel vakit geçirmemizi sağlıyor. Nasıl bir okur “Şu kitap bende iz bıraktı.” diyebiliyorsa bu oyuncu için de geçerlidir ve nasıl bir okur “Ben şu kitaplarla büyüdüm.” diyorsa bir oyuncu olarak ben de diyebilirim ki “Şu oyunlarla büyüdüm.”. Hayatımızın bir parçası haline gelmiş oyunların stüdyolar ve onlarca çalışan eşliğinde, her bir kişinin fikirlerini fırça darbeleri gibi düşünürsek kesinlikle oyunlar da sanat eseridir.

  5. Oyunun sanat dizaynı falan belki ama bütün bir oyunu sanat eseri olarak şahsen ben nitelendiremem.

    • Kesinlikle sanat eseridir. İnsanı hikayesi ile derinden etkiliyor ise. Kimi zaman direk anlatır hikayesini kimi zaman ince ince detaylar vererek anlatır. Ama seni o dünyaya sokar. Örnek olarak last day of June, inside, life is strange, journey, limbo, flower, gris, abzu vs vs. Bu liste dahada uzar ama aklıma bunlar geldi.

  6. Her oyun değil ama gerçekten sanat eseri olmayı hak eden oyunlar da var

  7. GTA V oyun tarzları kesinlikle sanattır. Açık dünya, karakterler, kurgular, senaryolar vs. vs. Sanat olarak kesinlikle sayılabilir.

  8. Oyun geliştirmeye 2 hafta önce başladım az da olsa bir şeyler yapabiliyorum ve bu süreçte oyunların sanat eseri olduğunu tekrar kesinleştirmiş oldum.
    Oyunun hikayesi, mekanikleri, çevre elementleri, seslendirmeleri ve benim en çok dikkat ettiğim müzikleri bile oyunları sanat yapmaya yeter.
    Tabii bir de bu işin multiplayer mmorpg gibi kısımları var, çoğu insan bu tür “hikayesi olmayan, stres atma” bile diyenlerin olduğu oyun türlerini sanat eserinden çok zaman geçirme oyunları olarak görmeye başladılar. Ben bu görüşe katılmıyorum, sonuçta her oyunda olduğu gibi o oyunu da yaparken insanlar bir şeyler üretmeye, hayal etmeye çalışıyor. Bir de insanların sanat eseri olarak görmediği, beğenmediği oyunlar var. Bu tür oyunları bile yapan insanların aklında bir fikir var, her ne kadar oyun çoğu kitleye göre kötü olsa da (tabii kişiden kişiye göre değişir) yapımcıların bu fikirleri somut bir cisme dönüştürmesi bir sanat bence. Yani kısacası benim görüşüme göre her oyun her yaratıcılık gerektiren iş bir sanattır.

    • Oyunlar sanat dalı sayılmalımı bilemiyorum ama oynarken tüylerimizi diken diken ediyorsa, oyun içindeki karekterleri bize sevdiriyor onlar için ter göz yaşı döküyorsak, bu oyuna olan sevgimiz, hayranlığımız ve saygımızdandır. Eğer bir oyun bize müzikleriyle, arka planıyla, temasıyla ve karekterleriyle bir bütün olarak baştan çıkartıyorsa bu bir sanat dalı değil sanat dallarının tümünün birleşmesiyle ortaya çıkan bir şaheserdir. Her oyun bir sanat eseri sayılmasada bazı oyunların kesinlikle sanat eseri sayılması gerektiğini düşünmekteyim.Sanat eserleri bence bir insana farklı duyguları yaşatabilmeli, kendine hayran bırakabilmeli, soyut bir alemde bizi farklı olaylar yaşatıp bunu hissedebilmemize sağlamalı ve bunu başaran her oyun sanat eseri sayılmalıdır

  9. Bence sanat eseri, örneğin gta5 yapılırken oyunun havasının gerçekliği için 5 gün dünyanın hava durumunu takip etmişler. Emek sonuçta.

  10. Büyük bir JRPG hayranı olduğum için rahatlıkla sanat eseridir diyebileceğim bir çok oyun oynadım. Chrono Trigger, Final Fantasy serisi, Summon Night serisi ve daha farklı tarzda da sayısız “adamlar sanat yapmış” diyebileceğimiz oyun oynadım. Kesinlikle oyunlar da sanat eserleridir.

  11. Oyunların filmlerin yerini aldığı bir zamandayız. Sanat eseri olarak tanımlayabilceğimiz o kadar çok oyun varki.. Atmosferleriyle kendimizi oyun karakteri gibi hissettiğimiz olsun, hikayeleriyle kitaplara taş çıkartan olsun, vr özellikleriyle arkadaşlarımızla gerçek dünyadan daha eğlenceli bir dünyada bulunabilceğimiz oyunlar olsun.. ve niceleri. Oyunlar kesinlikle sanat eseri olarak sayılmalı.

  12. Bence hikaye oyunları sanat eseri olmayı hak ediyor

  13. Filmler sanat eseri sayılıyor ise oyunlarda sayılır. Bir yönetmenleri, oyuncuları, senaristleri, programcılar, geliştiriciler birer sanatçıdır bence ve bunlar birleştiğinde bizi eğlendiren kah güldüren kah ağlatan oyunlar ortaya çıkar, bazende bugusoft çıkar ve herşeyi mahveder.

  14. Oyunlar ve sanat kavramlarını aslında birbiri ile ilişkilendirmek,bir filmi,bir tiyatroyu,bir müziği sanat kavramı ile ilişkilendirmek kadar normal bir şey sayılabilir.Çünkü bir müziğin,bir filmin ya da bir tiyatronun sanat olmasında ki etkenler, yani yaşattığı duygular ya da bizde uyandırdığı hisler,her ne kadar saydığım bu sanat dallarında fazlasıyla bize yaşatılsa da bu hislerin aynısını bulabilmek günümüz ve yakın geçmişte,usta ellerin marifetiyle çoğu oyun severe fazlasıyla yansıtılabilmektedir.bu açıdan bir oyunu sanat eseri olarak değerlendirmek(tabii sanat eseri olabilecek bir nitelik barındırıyorsa)gayet yerinde bir karar olacaktır.

  15. Sanat ilham alınarak yapılan bir şey olduğu için tabi sadece ilham değil başka etkenler de var ama Oyun da sanat gibi ilham alınarak yapılan bir şey yani benim için en ortak yönleri o çünkü resim yaparken sıfırdan bir şey çizebilir veya kopya yapabilirsin aynı oyun gibi. Günümüzde görüyoruz bazı oyunlara baş yapıt bazılarına kopya diyoruz aynı sanat gibi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir