Anasayfa > Blog > “Video Oyunları Erkek İşidir”

“Video Oyunları Erkek İşidir”

Oyun oynayan kadın popülasyonu travmatik bir şekilde daha düşük. Peki, oyun oynamak bir erkek eylemi midir? Pek sayılmaz.

İlk video oyun örneklerinin ardından 80’lerde başlayan ‘Arcade’ çılgınlığı ayrımın başladığı ilk yer oldu. Çoğunlukla bol bol Arcade cihazın bulunduğu kafelerde oynanan bu oyunlara akın edenler elbette genç yaşlardaki erkeklerdi. Bunun en basit sebebi ataerkil yapıdaki dünya toplumunda kız çocuklarının (özellikle de 80’lerde) daha geleneksel yetiştirilmeye çalışılmasıydı diyebiliriz. Çocuk yaştaki erkeklerin, kadınlara göre çok daha kolayca izin aldıkları bir gerçek. Hele ki kafeler daha çok erkeklerin vakit geçirdiği yerler olmaya başladıkça aradaki uçurum da arttı. Çünkü elbette aileler kız çocuklarını bunca erkeğin içerisine göndermek istemediler.

Arcade Ne Demek?

Konsol ve PC Oyunculuğu Başladığında Artık Çok Geçti

Oyunların bireyselleşmesi elbette kadınların da aktif olarak video oyunlarına olan yakınlığını arttırdı. Ancak temelde erkeklerin oran olarak daha çok oynuyor olmasının gerçekten hiçbir anlamının olmadığı video oyunlarında uçurum öyle büyük ki bireysel oyunculuk da bu farkı pek kapatamadı.

Elbette konsollara gelene kadar da çeşitli aktiviteler gördük. Bunlardan en önemlisi Pac-Man’in kadınları Arcade kafelere yönlendirmesiydi muhtemelen. Beril Özge Danacı bu konuyu detaylarıyla anlattığı için benim tekrardan girmeme gerek yok. Merak ederseniz Onedio’daki yazısını okuyabilirsiniz.

Kızlar Evcilik, Erkekler Adam Öldürmece…

Kız çocuklarının daha geleneksel yetiştirilmeye çalışıldığını söylemiştik. Baktığınız zaman bir joystick’i iyi kullanmanın, fare ile ekranda bir şeylere nişan almanın cinsiyetle hiçbir bağlantısı yok. Yine de kadınlar daha az bilgisayar kullanıyor, daha az oyun oynuyor evet. İşte bu onların daha geleneksel yetiştirilmeleriyle doğrudan alakalı. Kız çocuğu daha küçük yaşta evcilik oynamaya, bebekleri giydirmeye ve en tabusuz haliyle ‘anne’ olmaya yönelik yetiştiriliyor. Erkek içinse böyle bir durum yok. Sokakta istediği her şekilde eğlenmeye özgür olan erkek çocuğuna her konuda daha çok tahammülü var ailelerin. Dolayısıyla yoğun şiddet içeren oyunları oynamasında da bir sakınca yok. Aynı şeyi bir kız çocuğu yaptığındaysa ona “Ne o öyle, erkek gibi” diyor toplum. Bu kadar genç bir eğlence sektöründe dahi oturmuş bu kimlik. Biraz şaşırtıcı, fazlasıyla üzücü…

Ayrıca burada Özge’ye yine bir atıfta bulunmam şart. Çocuklar şiddet içerikli oyunlar oynuyor diye şiddet bağımlısı birer psikopata dönüşmüyorlar merak etmeyin. ‘Oyunlar ve Şiddet Arasında Gerçekten Bir Bağ Var mı?‘ yazımızda anlatmıştı kendisi de.

Geliştirilen Oyunları da Unutmamak Lazım

oyun oynamak erkek işidir

Her üründe gördüğümüz gibi, burada da bir arz ve talep dengesi görüyoruz. Talebi oluşturan erkekler olduğu için, arz da buna göre şekil alıyor. Genellikle erkeklerin daha çok hoşlanacağı oyunların üretilmesinin en büyük sebebi bu. Kadın başrollü oyunlar görmüyoruz. Gördüğümüzde de büyük şirketler tıpkı sinemada da sık sık gördüğümüz gibi bu karakterleri cinsel obje olarak kullanmaktan geri durmuyorlar. Çünkü en basit haliyle bu kadın başrollü oyunlar dahi oyunları erkeklere satmak hedeflenerek ortaya koyuluyor.

Yine sinemadan yola çıkarak çok daha acı bir gerçeğe değinmek istiyorum. Oyun oynamanın cinsiyetle hiçbir bağlantısı yok dedik zaten. Ancak yazılımın, oyun geliştirmenin gerçekten hiç yok, sosyolojik temeli bile zayıf. Hani son yıllarda sinema dünyası “Neden çok az kadın yönetmen var? Neden yönetmen kadınlar ödül alamıyor?” diye haklı bir tartışma içerisinde ya, biz yanmışız bile… Çünkü oyun dünyasında bir stüdyonun başında olan, bir projenin lideri olan bir kadın ismi hiç duymadım ben. Kadının bu sektörde gerçekten adı yok… Hiç yok hem de. Epeydir düşünüyorum 1 tane AAA yapım için “Bak bu işi de x yapmıştı” diye isim gelmiyor aklıma.

Umut Var

Bireysel oyunculuğun, mobil oyunlarla birlikte zirveye ulaşmasıyla birlikte dengeler sarsılıyor gibi. Bu umut verici. Çünkü artık kadınlar basit mobil oyunlarla ya da MMO yapımlarla birlikte en az erkekler kadar kolayca oyunlara ulaşabiliyorlar. Tepelerindeki baskı çok ağır, burada bir değişiklik yok. Ancak oyunlarla tanışmak için şansları daha yüksek ve bu da oranları değiştiriyor. Veliler kız çocuklarına bilgisayar almadı, bilgisayar bir erkek işi olarak görüldü. Konsol falan zaten hayal. Ancak telefonları oldu kadınların. Bu telefonlarla birlikte oyunlarla kolayca tanışabilmeleri de bir şansları…

Bu hem bir temenni, hem de bir eleştiri yazısı. Kas gücü gerektirmeyen oyunlarda erkek egemen duruş tek kelimeyle cinsiyetçidir. Kadınların oyun oynarken yaşadıkları taciz, erkeğin burada dahi egemenliğinden feragat etmemesinin en büyük kanıtıdır. Bu yazıyı okuyan bir erkek “Abartılmış, yok öyle bir şey” diye ifadede bulunmadan önce lütfen bugüne kadar oyunlarda kaç kadına denk geldiğini, kaç erkeğe denk geldiğini bir düşünsün. İki tuşa basmanın, birkaç tıklamayı hızlı ve doğru anlarda yapmanın cinsiyeti olmaz.

Hakkında Eran Küçük

Hikaye > Grafik sempatizanı bir yönetmen. Marmara Radyo, Televizyon ve Sinema mezunu ve hayali kendi oyunlarını yapabilmek. Savebutonu adresinde çeşitli konularda imtiyazı var.

2 Yorumlar

  1. Kadınlar tarafından yazılım kısmına katılım çoğalıyor, oyun geliştirmede de artacağını düşünüyorum. Sonda bahsettiğiniz gibi daha kolay erişebiliyorlar ve içlerinden elbette benim de şöyle bir fikrim var, oyun yapmak istiyorum vesaire diyenler çıkacaktır. Yine bahsettiğiniz gibi baskı hala fazla ve bir anda olmayacak maalesef.

    Ayrıca uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba demek istedim 🙂 Yazılarınızı okumayı özlemişim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir