Son günlerde geleneksel medya tarafından ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilen konulardan bir tanesi de oyunlar ve şiddet bağlantısı. Peki oyunlar gerçekten de şiddete teşvik ediyor mu? Gelin hep birlikte bu sorunun yanıtını arayalım.
Gerek ülkemiz gerekse de dünya basını bildiğiniz üzere video oyunlarına karşı bir hayli mesafeli. Bu yazımızda da bahsettiğimiz üzere video oyunlarının hayatımıza dahil olması tarihsel olarak oldukça yeni. Belki de bu sebeple geleneksel medyanın önemli bir çoğunluğunu elinde bulunduran Baby Boomer‘lar ve X kuşaklarının mensuplarının bazıları hayatlarına çok sonradan dahil olmuş olan bu kavramı adeta şeytanın temsilcisi olarak görüyorlar. Bir zamanlar metal müziğin başına gelenler şimdilerde video oyunlarının başına geliyor. Durum öyle bir hal almaya başladı ki video oyunlarından önce insanlar adeta cennette yaşıyorlarmış da video oyunları Pandora’nın Kutusu’nu açarak tüm kötülükleri ortaya salmış gibi.
Normalleşmiş Olan Şiddet
Şiddet yaşam içerisinde her noktada karşımıza çıkıyor. Televizyon dizilerinde, haberlerde, sokaklarda şiddetin olması oyunlar ve şiddet arasında büyük bağlar kuran insanların nedense gözünden kaçıveriyor. Bir çocuğun ailesi ile birlikte bol bol silah, çatışma ve mafya içeren diziler izlemesi gayet normalken oyun oynaması birdenbire büyük bir probleme dönüşüyor. Elbette bu durum anlaşılabilir. Hiçbir televizyon kanalı kendi kanallarında yayınlanan bir dizinin gençleri şiddete teşvik ettiğini kabullenerek kendi tekerine çomak sokmayacaktır. Kısacası şiddet yalnızca geleneksel medya bize servis ettiği sürece kabul edilebilir.
Dizi ve filmleri bir kenara bırakıp kitaplara başımızı çevirdiğimiz zaman da karşımıza pek de farklı bir manzara çıkmıyor. Her biri birbirinin neredeyse kopyası olan kitaplar çocuk yaştaki insanlar tarafından okunuyor, bu kitapların imza günlerinde izdihamlar yaşanıyor, hatta ve hatta bu kitapların filmleri yapılıyor. Kitapların konuları ise mafya, şiddet gösteren sevgili, şiddete göz yuman genç kız, hatta ve hatta tecavüz ve kimi zaman ensest. Hal böyleyken şiddet konusunda video oyunlarına saldırmak gerçekten de ilk önceliğimiz mi olmalı? Yoksa anne ve babalara düşen görev çocuklarının izledikleri ve okudukları şeyleri de yaşlarına göre seçmelerine yardımcı olmak mıdır?
Elbette aynı konu oyunlar için de geçerli. Her oyun kendisini hangi yaş kitlesinin oynayabileceğini gösteren belli etiketlere sahip olarak piyasaya sürülür. Yani 8 yaşındaki çocuğunuz GTA‘da terör estiriyorsa şapkanızı önünüze alıp bir düşünmenizde fayda var. Bu noktada ailelere düşen görev çocuklarının yaşlarına uygun oyunlar oynadıklarından emin olmak. Gerçi ülkemizde bazı yabancı ülkelerin eğitim müfredatlarında yer alan Minecraft gibi bir oyun bile şiddete yöneltiyor diye lanse edildi. Oyun denildiği zaman aklına yalnızca çocuklar için üretilmiş bir ürün gelen insanlara öncelikle her oyunun çocuk oyunu olmadığının da anlatılması gerekli. Bu mantıkla her animasyon çocuklar içindir diyerek çocuklarımıza Salad Fingers da izletebiliriz öyleyse.
Artık Kanıtlarla Konuşalım
Yeni Zelanda‘da bulunan Massey Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma oyunlar ve şiddet dürtüsü arasında bir bağ bulunmadığını kanıtladı. 2008 yılından bu yana konu hakkında yapılmış 28 çalışma yeniden incelendi ve analiz edildi. Ortaya çıkan sonuç ise kısaca şiddet ve oyunlar arasında hiçbir bağ bulunmadığı yönünde. Merak edenler konu hakkındaki haberimize buradan göz atabilirler.
Kontrollü Şiddet
Bir çocuk olmadığınızı varsayarak konuşalım. Yorucu bir günün ardından eve geldiniz. Patronunuz, sevgiliniz, öğretmeniniz, yada belki direkt olarak hayatın kendisi canınızı sıkmış. Sinirinizi nasıl dışarı atacaksınız? Herkesin kendine iyi gelen bir yöntemi olduğu açık. Video oyunları da bu yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bir şeyleri kırıp dökmek mi istiyorsunuz? Peki, açın kendinize uygun bir oyun ve hiç kimseye zarar vermeden sinirinizi stresinizi boşaltın. ”Yok bana biraz huzur lazım” diyorsanız da size hitap edecek bir sürü oyun var. Journey yada ABZU gibi saf huzur olarak tanımlayabileceğimiz bir oyunun rahat kollarına dilediğiniz zaman kendinizi atabilirsiniz. Seçim tamamen sizin.
Toparlamak Gerekirse
Oyunlar ve şiddet arasında bağ olmadığı bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Ancak siz siz olun yine de gözetiminiz altındaki bir çocuğa ”Aa, oyunlar nasıl olsa şiddete teşvik etmiyor” diyerek POSTAL oynatmayın. Oyunların da filmler ve diziler gibi yaş etiketlerine sahip oldukları unutulmaması gereken bir şey. Geleneksel medyanın bizlere sunduğu her şeyi de gerçek kabul etmememiz gerektiği konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Aksi taktirde GTA‘nın hile kodlarının aslında darbenin şifreleri olduğunu inanmaya devam edebiliriz.
https://youtu.be/iDIpqPLqbmo
Mükemmel bir yazı olmuş elinize emeğinize ve yüreğinize sağlık.
Ayrıca bir bilgi de ben vermiş olayım.
Yapılan bir araştırmaya göre de seri katillerin %85 i oyunlarla alakası olmayan kişilerden oluşmaktaymış. Tabi bunu yandaş medyaya yansıtırsak %15 olan kısma odaklanırlar ama durum böyle malesef oyunların prşini bırakın.