Cyberpunk 2077’nin Yapamadığını Ziyadesiyle Yapan Oyunlar

Cyberpunk 2077’nin devasa bütçesine rağmen atmosfer ve sürükleyicilik konusunda yapamadığını sınırlı imkanlarla ve ziyadesiyle yapan oyunları listeledik.

CD Projekt Red tarafından geliştirilen Cyberpunk 2077 sekiz yıllık bir yapım sürecinden tamamlanmadan çıktı. Birçok yama ve güncelleme yayınlansa da oyunun hala erken erişim sürecinde hissettirdiğini söylemek mümkün. Kesinlikle harika görünen fakat etkileşim ve canlılıktan yoksun olan açık dünyası ise asla düzeltilemeyecekmiş gibi duruyor. Night City adı verilen devasa metropol uzak geleceğin distopik şehir olarak karşımıza çıkıyor fakat adeta iğne iplikle tutturulduğu için gerçekçilik konusunda da sınıfta kalıyor.

Cyberpunk 2077 Benzeri Oyunlar ve Siberpunk Türü

Bize de Cyberpunk 2077’nin milyonlarca dolarla yapamadığını çok daha az bütçe ile yapabilen oyunları listelemek düşüyor. Bu yapımlar belki de tam olarak Cyberpunk 2077 benzeri oyunlar değil ya da bu yapımlarda Billie Eilish’in Bad Guy şarkısı eşliğinde Keanu Reeves’in havalı bir şekilde yürümüyor. Fakat listelediğimiz oyunlar sibernetik bir distopya tasviri konusunda muazzam bir iş çıkarırken transhümanizm meselesini de etkileyici bir atmosferin içinde eritiyor.

The Red Strings Club

Oyuncular, The Red Strings Club’da megaşirketlerin insanların duygu ve düşüncelerine adeta kelepçe taktığı bir dünyaya tanık oluyor. Piksellerden oluşan bu dünyada barmenlik yapıyor, ruhlara hitap eden içecekler hazırlarken insanın özüne doğru bir yolculuğa başlıyor.

The Red Strings Club barmencilik ve çömlekçilik sanatı aracılığıyla insanların, insan olmaktan öteye geçmek istediği bir evrende “insan nedir?” sorusunu sorduruyor. Bunu da siberpunk evrenlerin vazgeçilmezi olan insanlık düşmanı şirketler konseptiyle yapıyor. Öyle ki oyuncular prestij sahibi olmak isteyen bir iş adamına statüsünün yükselmesini sağlayan bir organ tasarlayabiliyor ya da sosyal medyada az sayıda takipçisi olan bir kadına takipçi artıran implantlar takabiliyor.

Barmen Donovan’a hayat verdiğimiz oyunda müşterilerimizin hislerine göre içecekler hazırlıyoruz. Bu meşrubatlar yapacağımız diyaloglara yön veriyor ve diyaloglardan edineceğimiz çıkarımları da değiştiriyor. İçecekler aracılığıyla müşterilerin stresli, paranoyak, neşeli ya da hırslı hissetmesini sağlayabiliyor ve sohbet seçenekleri ile zekice tasarlanmış diyaloglara başlıyoruz.

Dünyevi acıları yapay organlar ile gidermeye, hissetmenin yasaklandığı bir dünyada ruha özel içecekler hazırlamaya ne dersiniz?

Cloudpunk

Cloudpunk oyunculara siberpunk bir dünyada kargoculuk yapma şansı sağlıyor. Bulutları aşan devasa binaların arasında gizemli paketleri bir noktadan diğerine götürdüğümüz oyun, sibernetik eklentilerin bildiğimiz insan kavramını ne denli değiştirebileceğine dair etkileyici örnekler de sunuyor.

Sonu gelmeyen yağmurların sürekli ıslattığı Nivalis şehrinde yapım, oyunculara kendi seçimlerini yapma şansı veriyor ve sonuçlarını başarılı bir şekilde gösteriyor. Oyun basit bir kargoculuk simülasyonundan öteye geçiyor ve bize diğer karakterler ile etkileşim şansı da tanıyor. Böylece bulutlar üstünde ıslanan ve neon ışıklarla parıldayan distopik bir metropolün etkileşim seviyesi artıyor. Kente en az bizim kadar yabancı olan ana karakter Rania’nın hikayesinde kaybolmak ise çok daha kolay bir hale geliyor.

Alacağımız paketin içinden bir saat sesi geldiğinde teslim etmek ya da paketi imha etmek bize düşüyor. Evcil köpeğimizin zihnini aktardığımız android ise tehlikeli yolculuklarda yanımızdan ayrılmıyor.

Bu içerikte Deus Ex serisi ya da diğer siberpunk türündeki yapımlara yer vermek yerine daha güncel oyunları listeledik. Bu listedeki oyunlar prodüksiyon açısından tam olarak Cyberpunk 2077 benzeri yapımlar olmasa da küçük imkanlarla nitelikli işler yaratılabileceğini kanıtlıyor.