Kingdom Come Deliverance 2 ile Orta Çağ’a geri dönüyor. Her ne kadar ilk oyuna kıyasla daha dik bir alışma eğrisi sunsa da Warhorse Studios, RPG türünün yeni mihenk taşlarından birine imza atmış. Kingdom Come Deliverance 2, sabreden oyuncuyu bolca ödüllendiren başından kalkması güç bir orta çağ macerası sunuyor.
Bir devam oyunundan beklentiler genellikle serinin geliştiricisinin portföyüne göre şekillenir. Örneğin stüdyonun ilk oyunu Kingdom Come Deliverance gibi kendine has özellikleri olan ancak cilası nispeten eksik bir orta çağ RPG’si ise, devam oyunundan astronomik beklentilerimiz olmaz.
Dolayısıyla ilk oyunu neredeyse her açıdan ileriye taşıyan bir yapım beklemek belki adil olmayabilir. İşte bu yüzden Kingdom Come Deliverance 2 btüm ihtimalleri ortadan kaldıran bir oyun olmuş. Belki de çok az kişinin sahip olduğu büyük beklentilerin de ötesine geçen oyun, orta çağın zorlu yaşantısını, eşsiz bir gerçeklikle birleştirmey ibaşarmış.
Her ne kadar son tüketici olarak stüdyonun yetenek havuzunu, geliştirme bütçesini ve yatırımcılarının endişesini düşünmek gibi sorumluluğumuz olmasa da Warhorse Studios’un Kingdom Come Deliverance 2 ile bu başarıya nasıl ulaştığını çok merak ediyorum. Gelin, gerçekçiliği ve ilmek ilmek örülmüş dünyasıyla Henry’nin yeni öyküsünü ele alalım.
Kingdom Come Deliverance 2 İnceleme: Orijinali her açıdan ileriye taşımak
Warhorse imzalı devam oyunu henüz ilk dakikalarında açılışıyla bizi orta çağda yine çok zor bir hayat beklediğinin sinyallerini veriyor. İlk oyundan perişanlıktan kahramanlığa giden yolculuğumuzda tekrar perişanlık dönemine dönerek başlıyoruz.
Yine de Henry’i daha önce tanıyor olmanın getirdiği aşinalık Kingdom Come Deliverance 2’nin içinde kaybolmaya hazır dünyasına girmemde yardımcı oldu. Fakat bu aşinalığa rağmen saatler içinde oluşturduğum Henry’nin, Bohemya ile arasındaki dinamik ilişkiye neredeyse şaşırmadan kalamadım.
Nasıl giyindiğim, nerede ne yaptığım, hangi silahla dövüştüğüm veya nasıl konuştuğum belki de hiçbir RPG’de olmadığı kadar önemliydi. Kingdom Come Deliverance 2 her ne kadar beni mektup görevindeki bir demircinin rolüne koysa da zorlu Bohemya’da neredeyse istediğim her şey olabilirdim. Yeni beceri sistemi ve her yönü ilmik ilmik örülmüş anlatım tasarımıyla tüm ihtimaller sistemsel olarak da destekleniyordu.
Oyun dünyasının benim oluşturduğum Henry’e tepki verme noktasındaki inandırıcılığı, Warhorse Studios’un belki de bu devam oyunu ile başardığı en büyük şey. Eğer daha büyük bir başarısı varsa o da “bu denli serbest bir sandbox ile çizgisi belli bir RPG olma arasında kurduğu enfes denge” olabilir.
Kingdom Come Deliverance 2’deki açık dünya ve ana hikaye dengesi harika
Benim için harika olan bu şeyler iddialı devam oyunu için aynı zamanda riskli şeyler. Çünkü altı bu kadar doldurulmuş bir özgürlük vaadi, aslında oyuncuların büyük bir kısmının bihaber kalacağı bir oyun dikeyleri kurgulamak demek.
RPG’ler doğaları gereği her oyuncuya olabildiğince farklı öyküler sunmalı elbette. Ama Kingdom Come Deliverance 2’de iki oyuncunun alacağı deneyim o kadar farklı ki, Warhorse’un deneyim edinme ihtimali çok az olan şeyleri düşünüp terzi dikim hazırlaması oyuna aşık olmamı sağladı.
Sanki geliştiriciler her ihtimali düşünmüş ve hem ana hikayede hem de açık dünyada başarısız olacağım tüm etkileşimlerde deneyimden zevk almamı hedeflemiş. Her şeyimi kaybedip kendimi parasız, pulsuz bir çapulcuya dönüştürene kadar Kingdom Come Deliverance 2 beni mutlu etti. Bu noktaya geldiğimde de kayıt iksirimi içip birkaç saat öncesine geri döndüm. Tüm bu döngüyü birkaç kere tekrarlamaktan yorulmadığım gibi bunu saatlerce yapabileceğimi hissettim.
Bu yüzden Kingdom Come Deliverance 2 gerçek RPG severler için inanılmaz bir oyunken, türe aşina olanlar için alışma eğrisi nispeten yüksek bir oyun olabilir. Bu da oyunun neredeyse tüm sistemlerinin gerçekçiliğe olan bağlılığından kaynaklanıyor. Ama bu gerçeklik sadakati ise sürekli dünyayı kurtardığımız RPG’lerden sonra temiz bir nefes oldu diyebilirim.
Bir orta çağ bataklığında yaşanan maceralar ne kadar riskli olabilirse, Kingdom Come Deliverance 2’de de başımıza gelen belalar o kadar büyük. Evreni bitirecek, toprakları zehirleyecek ya da geçitlerden üzerimize yağacak düşmanlar olmadığında, kendinizi karakterleri ve onların öykülerini daha çok umursarken bulabilirsiniz.
KC:D2 organik hissettiren gelişim sistemi sayesinde oyunda XP puanları ve beraberinde gelen dopamin yüzünden değil, Bohemya’da geçen hayatınızın biraz daha kolaylaşması için çabalıyorsunuz. Becerilerin kullandıkça gelişmesi gibi kanıtlanmış RPG formülleri de oyuna çok yakışmış. Her ne kadar gelişim oldukça yavaş olsa da oyunun detaylarla dolu dünyasında vakit geçirirken sıkılmanız çok güç olacak.
Yan görev severler için
Ana hikaye RPG’lerin eti kemiği ise, yan görevleri ruhudur derim hep. Yüksek prodüksiyon değerlerine sahip bir ana hikaye sizi oyunun başından sonuna kadar memnun edebilir elbette. Ancak ana hikayeye sahne olan açık dünyanın da deneyimler vadetmesi gerekir.
Bunu gerçekleştiremeyen oyunlarda açık dünya bir vitrin görevi görebilir. Bu noktada şahane grafikler de işi kurtaramaz. Çünkü bir kum havuzu olması gereken RPG açık dünyası sadece ana hikayeye hizmet eden bir sergi masası haline gelmiştir.
Kingdom Come Deliverance 2 ise hedefi bu anlayışın tam tersine koyarak, her yönüyle inanılır ve yapacak tonla şeyle dolu bir açık dünya sunuyor. Gerçekçiliğini dengelemek için komik karakterler ve ilginç yan görevlere yer verirken, hiç beklemediğiniz anlarda küçük maceralar gibi görünen yan görevler devasa serüvenlere dönüşebiliyor.
Orta çağ dert yuvası
Fakat Bohemya’nın ücra köşelerinde atıldığınız serüvenlerin yanı sıra düzgün beslenmek, iksir hazırlamak ve demircilikte iyice pişmek gerekiyor. Bunların hepsini keyifli mini oyunlarla sunan devam oyunu, kılıcınızı kuşanıp her daim şiddete başvurabileceğiniz bir RPG de değil.
Elbette kasaba ortasında kılıcınızı çekebilir ve temiz bir orta çağ karşılamasına merhaba diyebilirsiniz. Ancak savaşmak, – Kingdom Come: Deliverance 2 her ne kadar dövüş formüllerini çok daha geliştirmiş olsa da – başvuracağınız son şeylerden biri olacak. Çünkü oyunun gerçekçilik sadakati dövüş sisteminin de temelini oluşturuyor.
Dolayısıyla dövüş sisteminin ustalaşması zor bir yapıda olması ve oyunda gereksiz şiddetin çokça cezalandırılması söz konusu olduğu için, birçok oyuncu Kingdom Come: Deliverance 2’den sekecektir. Maalesef her ne kadar kulağa heyecanlı gelse de barutlu silahlar da dövüş formülünü daha da ileriye taşıyan bir eklenti değil. Savaşları hızlandırmak yerine çok daha ağırlaştıran silahlarda gelişmek için onları sürekli kullanmak gerekiyor. Ancak hantal yapıları dolayısıyla bir noktada pes edip tekrar kılıcıma başvurdum.
Kingdom Come Deliverance 2 İnceleme – Son Söz
Kingdom Come Deliverance 2018’de çıktığında sadece belirli bir kesime hitap edeceğini belli etmiş ve oyuncular arasında çok kesin bir ayrıma oturmuştu. Çok büyük bir oyuncu kitlesi henüz oyunun başında oyundan sekmiş olsa da Kingdom Come Deliverance, hem öyküsü hem de teknik altyapısıyla adeta sabredenin muradına erdiği bir oyun olmuştu.
Demircinin oğlunun şövalyeliğe giden yolculuğunu gerçekçi eğilimlerle sunan ilk oyun aynı zamanda performans sorunları, tam pişmemiş dövüş formülü ve çeşitli cilasızlıklarıyla karşımıza çıkmıştı.
Kingdom Come Deliverance 2 ise Warhorse Studios’un hem oyunculardan duyduğu, hem de belli ki kendilerinin de rahatsız olduğu tüm sorunları çözerek geliyor. PC’de neredeyse hiç hataya denk gelmeden ve performans problemi yaşamadan, Henry olarak orta çağda akılalmaz serüvenlere atıldım.
Oyunun sunduğu tüm karakter geliştirme zorluklarını ve oynanış sistemlerini zevkle öğrendim ve içi boş yan etkinliklerden uzak, her tarafı anlamlı etkileşimlerle dolu ferah açık dünyasında kendimi kaybettim. İnatçı kayıt sistemine ve yer yer çok ağır hissettiren karakter gelişim formülüne rağmen Kingdom Come Deliverance 2, uzun yıllar boyunca oynanacak ve her oynanışta farklı anılar bırakacak bir mihenk taşı.
Olumlu
- İçi anlamlı etkileşimlerle dolu, ilmek ilmek örülmüş devasa bir açık dünya
- Takdire şayan oyunculuk performansları
- Sürükleyici ana hikaye
- Derin ve ödüllendirici karakter gelişim sistemi
Olumsuz
- Alışma eğrisi oldukça dik
- Dövüş sistemi yer yer oldukça dengesiz hale gelebiliyor
Save Butonu Oyun Dünyasının Hafıza Disketi